TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK

Trafik kazasında olay yerini terk durumunda kasko şirketleri zararları karşılamamakta ve bu durum mağduriyetlere sebep olmaktadır. Uygulamada sıklıkla tartışılan bu konunun ayrıntılı bir şekilde incelenmesinde fayda vardır. Aşağıda öncelikle, kasko sigortasında teminatın kapsamı ve teminat dışında kalan haller açıklanacaktır. Daha sonra kaza sonrasında olay yerini terk sebebiyle rizikonun teminat dışında kalması ve bunun ispatı incelenecektir. Son olarak ise can güvenliği, değerli eşyanın güvenli bir yere taşınması, korku, panik, arbede yaşanabileceği düşüncesi ve yaralanma sebebiyle trafik kazasında olay yerini terk durumları yargı kararları eşliğinde ayrı ayrı açıklanacaktır.

A- KASKO SİGORTASINDA TEMİNATIN KAPSAMI

Kasko sigortasında teminatın kapsamı, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları (KSGŞ) md. A/1’de düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre aracın motorlu, motorsuz araçlarla çarpışması, gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar, üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler ile fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi durumunda oluşan zararlar teminat kapsamındadır.

B- KASKO SİGORTASINDA TEMİNAT DIŞINDA KALAN ZARARLAR

KSGŞ md. A.5.’te teminat dışında kalan zararlar sayılmıştır. Burada sayılan durumlarda oluşan zararlar kasko teminatı dışında kalır ve kasko şirketleri tarafından karşılanmaz.

C- TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK SEBEBİYLE ZARARIN KARŞILANMAMASI

KSGŞ md. A/5-10’da tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5 nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması durumunda oluşan zararların kasko teminatı dışında olduğu düzenlenmiştir.

KSGŞ md. A/5-4’te ise poliçede gösterilen aracın, ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların kasko teminatı dışında olduğu ifade edilmiştir.

KSGŞ md. A/5-5’te ise aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararların kasko teminatı dışında olduğu ifade edilmiştir.

Dolayısıyla sürücü, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme veya can güvenliği gibi zorunluluklar sebebiyle trafik kazasında olay yerini terk edebilir. Aracın gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması veya uyuşturucu madde ve alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması nedeniyle sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için trafik kazasında olay yerini terk etmesi durumunda ise oluşan zararlar kasko teminatı dışında kalır.

 

D- TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK AÇISINDAN İYİNİYETLE HAREKET ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Sigorta sözleşmeleri taraflar arasındaki güven ve iyi niyet esasına dayanır. Sözleşmenin tarafları, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyi niyetle hareket etmelidirler. Dolayısıyla riziko gerçekleştikten sonra doğru ihbar yükümlülüğü bulunan sigortalının olay yerini iyi niyetli olarak terk edip etmediği önemle incelenmelidir.

“Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin gözönünde tutulması gerekir.” (YARGITAY 17. HD. 2019/5208 E., 2020/7786 K., 30.11.2020 T.)

E- TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK İSPATI

Trafik kazasında olay yerini terk sebebiyle rizikonun teminat dışında kaldığı sigortacı tarafından ispatlanmalıdır. Ancak olay sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşir ve kazanın oluş şekli teminat dışında kalan hallerden ise ispat yükü yer değiştirir. Bir diğer ifadeyle sigortalı, rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde teminat dışında kalan bir hususu teminat içindeymiş gibi ihbar ederse ispat yükü yer değiştirir. Bu durumda ise oluşan rizikonun teminat içinde kaldığı sigortalı tarafından ispat edilmelidir.

“Davaya konu olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK‘nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.” (YARGITAY 17. HD. 2019/5208 E., 2020/7786 K., 30.11.2020 T.)

F- TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK SOMUT DELİLLERLE İSPAT

Trafik kazasında olay yerini terk durumunda zararın teminat dışında olduğu kural olarak sigortacı tarafından ispat edilmelidir. Sigortacı ise yalnızca haklı sebep bulunmamasına rağmen olay yerini terk eden sürücünün alkollü olduğu varsayımına dayanamaz. Bunun yanında sürücü değişikliği ya da alkollü araç kullanımının ispatına yarar delil getirmelidir. Bir diğer ifadeyle oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlanmalıdır. Ayrıca, sürücü değişikliği yapıldığı hususu sabit olsa bile bu tek başına doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeme veya sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içindeymiş gibi ihbar etme anlamına gelmez. Dolayısıyla bu durumda ispat külfeti yer değiştirmez.

“…(İ)spat yükü üzerinde bulunan davalı kasko şirketi, aldıkları araştırma raporunda yer bulan, sürücünün haklı sebep olmadığı halde olay yerini terk etmiş olmasının alkollü olduğu ihtimalini akla getirdiği varsayımına dayanmış; bunun dışında sürücü değişikliği ya da alkollü sevki ispata yarar delil getirememiştir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığı hususunun sabit olmadığı, kaldı ki bu husus sabit olsa bile, bunun tek başına doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeme veya sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar etme anlamına gelmeyeceği ve dolayısıyla ispat külfetinin de yer değiştirmeyeceği açıktır.” (YARGITAY 17. HD. 2016/5095 E., 2016/7154 K., 13.06.2016 T.)

G- TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK SÜRÜCÜ DEĞİŞİKLİĞİNİN İSPATI

Trafik kazasında sürücü değişikliği yapıldığı hususu sabit olsa bile bu tek başına doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeme olarak değerlendirilmez. Sigortacı, sürücü değişikliğini ve zararın teminat dışında kaldığını somut delillerle ispatlamalıdır. Dolayısıyla sigorta teminatı dışında kalan bir hususun sanki riziko teminatı içindeymiş gibi ihbar edildiği somut delillerle ispatlanmadığı sürece zarar karşılanmalıdır.

“Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı kasko şirketi, aldıkları araştırma raporundaki tespitlere ve özellikle karşı araç sürücüsü ……’in yazılı beyanına dayanarak olayda sürücü değişikliği yapıldığı iddiasında bulunmakta; bunun dışında ispata yarar delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığı hususunun sabit olmadığı, kaldı ki bu husus sabit olsa bile, bunun tek başına doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmeme veya sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar etme anlamına gelmeyeceği ve dolayısıyla ispat külfetinin de yer değiştirmeyeceği açıktır.” (YARGITAY 17. HD. 2015/8439 E., 2015/14637 K., 21.12.2015 T.)

H- CAN GÜVENLİĞİ NEDENİYLE TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK

Can güvenliği gibi zorunluluklar hallerinde trafik kazasında olay yeri terk edilebilir. Ancak can güvenliği nedeniyle olay yerinden ayrılma durumunda en kısa sürede ilgili kolluk birimine başvurulmalıdır. Başvuru yapılmadığı ve kolluk birimlerinin kazayı tespit ettiği durumlarda haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durumun bulunduğu kabul edilir. Bu durumda kaza anında sürücünün alkollü olmadığı sigortalı tarafından ispat edilmelidir.

“Yukarıda anılan kanun ve sigorta genel şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıda bulunsa da; somut olayın özellikleri ve bilhassa davacı ait olduğu ve aynı zamanda sürücünün olduğu savunulan…’ın, can güvenliği nedeniyle olay yerinden ayrılmak zorunda kalmış olsa dahi en kısa sürede ilgili kolluk birimine başvurması gerekirken bunu yapmadığı, kolluk birimleri tarafından araç tespit edildiği, kazanın oluş biçimi gözetildiğinde; haklı sebeple olay yerini terkin ötesine geçen bir durum bulunduğu ve sürücünün kaza anında alkollü olmadığını ispat yükünün, davacı sigortalıya geçtiğini kabulünün zorunlu olduğu açıktır.” (YARGITAY 17. HD. 2016/9594 E., 2019/4109 K., 04.04.2019 T.)

İ- DEĞERLİ EŞYANIN GÜVENLİ BİR YERE TAŞINMASI NEDENİYLE TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK

Değerli eşyanın güvenli bir yere taşınması KSGŞ kapsamında zorunlu hal olarak kabul edilmez. Bu sebeple ispat yükü yer değiştirir ve zararın teminat kapsamında olduğu sigortalı tarafından ispat edilir. Dolayısıyla değerli eşyaların güvenli bir yere taşınması için olay yerini terk hayatın olağan akışına ve iyi niyet kurallarına uygun olur ve sigortalı bunu ispat ederse zararı karşılanır.

“Yerel mahkemece her ne kadar; davacı …’in hayatın olağan akışı ve iyi niyet kurallarını ihlal etmediği, bu nedenle zararın teminat kapsamında kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; gece saat 3.30 da meydana gelen kaza, tek taraflı olup, davacı yaralanmadığına ve dava dışı başka bir araca veya kişiye çarparak zarar verilmediğine göre; araç sürücüsünün korku, kaygı ya da panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemeyeceği gibi, sürücünün yaralanmadığı da göz önüne alındığında, değerli eşyanın güvenli bir yere taşınması, KSGŞ’nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal değildir. Bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü gereklidir.” (YARGITAY 17. HD. 2019/2942 E., 2020/3941 K., 24.06.2020 T.)

J- TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK ALKOL ÖLÇÜMÜNÜN GEÇ YAPILMASI

Trafik kazasında olay yerini terk sebebiyle alkol ölçümünün geç yapılması tek başına zararı teminat dışında bırakmaz. Bu durumda aracın alkollü sevk edilmiş olduğu sigortacı tarafından ispat edilmelidir. Ancak bu durum soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır.

“…(İ)spat yükü üzerinde bulunan davalı kasko şirketinin, davacı sürücünün olay yerini terk etmesi ve alkol ölçümünü geç yaptırması nedeniyle, aracın alkollü sevk edilmiş olabileceği varsayımına dayanmakta ise de; bu iddiasını ispata yarar delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.” (YARGITAY 17. HD. 2015/10780 E., 2016/3872 K., 28.03.2016 T.)

K- KORKU VE PANİK SEBEBİYLE TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK

Korku ve panik sebebiyle trafik kazasında olay yerini terk KSGŞ md. A.5.10 anlamında zorunlu hal değildir. Korku ve panik zorunlu hal olmadığından ispat yükü yer değiştirir ve sigortalıya geçer. Dolayısıyla, korku ve panik sebebiyle trafik kazasında olay yerini terk eden sürücünün bu durumu somut delillerle ispatlaması gerekir.

“…(S)omut olayda kaza, tek taraflı olup, davacıya araç ile dava dışı başka bir araca veya kişiye çarparak zarar verilmediğine göre araç sürücüsünün korku, kaygı panik yaşamasını gerektirir bir durumun varlığından da söz edilemez. Mahkemenin kabulünde olan “sigortalının evinin kaza yerine 50 metre mesafede olması ve olayın şokunu atmak, rahatlamak için eve gitmesi” durumu da, araç sürücüsünün, davacının eşi K4 olduğu kabul edilse dahi, sürücünün yaralanmadığı da göz önüne alındığında KSGŞ’nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal değildir. Bu durumda ispat yükünün yer değiştirdiğinin kabulü gereklidir.” (YARGITAY 17. HD. 2017/3063 E., 2019/10651 K., 14.11.2019 T.)

L- ARBEDE YAŞANABİLECEĞİ DÜŞÜNCESİYLE TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK

Trafik kazası sonrasında arbede yaşanabileceği düşünülerek olay yerini terk KSGŞ md. A.5.10. anlamında zorunlu haller arasında sayılmamıştır. Bu sebeple, kaza anında araç sürücüsünün alkollü olmadığı ve zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığı sigortalı tarafından ispat edilmelidir.

“Somut olaya bakıldığında; 04/08/2013 tarihinde saat 20:45’de trafik kazasının meydana geldiği; davacının oğlu sürücü Çağlar Karakaya karşı araca doğru gitmek için yöneldiğini, şahısların kalabalık olduğunu görünce olay yerinde herhangi bir arbedenin yaşanabileceğini düşündüğünü ve aracı olay yerinde bırakarak Manavgat istikametine doğru yöneldiğini, araç üzerinde anahtarını ve kimliklerini bıraktığını, olay yerinden 100-150 metre uzaklıktaki lastikçi işletmesine girdiğini, elini yüzünü yıkadıktan sonra 2-3 saat yürüyerek Manavgat’taki evine geldiği yönündeki beyanı ve sürücünün yaralanmadığı da göz önüne alındığında KSGŞ’nın A.5.10. maddesi anlamında zorunlu hal değildir.” (YARGITAY 17. HD. 2020/2731 E., 2021/2514 K., 10.03.2021 T.)

M- YARALANMA SEBEBİYLE TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNİ TERK

Yaralanma durumunda kişinin hastaneye gitmek için olay yerini terk etmesi gerekir. Sürücünün yaralandığı, terkin haklı sebebe dayandığı ve sürücünün alkollü olmadığı yargılama sırasında sağlık raporu ile teyit edilir. Sigorta şirketi ise rizikonun gerçekleşme şeklinin kasten ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak bildirdiğini ispat etmelidir. Rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ispat külfeti üzerinde bulunan sigortacı bunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır.

“Yukarıda özetlenen dosya kapsamına göre kazanın belirtilen yer ve şekilde meydana geldiği, davacının yaralanması nedeniyle hastaneye gitmek için olay yerini terk ettiği, terkin haklı sebebe dayandığı davacının trafik kazasında yaralandığının ve alkollü olmadığının sağlık raporu ile teyit edildiği sabit olduğu gibi davacı sigortalının rizikonun gerçekleşme şeklini kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak bildirdiği de ispatlanamamıştır. Bu durum karşısında, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ispat külfeti sigortacıda bulunmakta olup, sigortacı bunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır.” (YARGITAY 17. HD. 2010/8931 E., 2011/2321 K., 17.03.2011 T.)

N- GENEL BİLGİ

OLAY YERİNİ TERK ETMENİN CEZASI NEDİR

Olay yerini terk etmenin cezası nedir hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

OLAY YERİNİ TERK RÜCU SEBEBİ DEĞİLDİR

Olay yerini terk rücu sebebi değildir hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

OLAY YERİNİ TERK ETMEK TEMİNAT DIŞI HAL DEĞİLDİR

Olay yerini terk etmek teminat dışı hal değildir hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

OLAY YERİNİ TERK RÜCU KAPSAMI

Olay yerini terk rücu kapsamı hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

OLAY YERİ TERK SİGORTA KARŞILAR MI?

Olay yeri terk sigorta karşılar mı hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

TRAFİKTE KAZA YAPIP KAZA YERİNİ TERK ETME

Trafikte kaza yapıp kaza yerini terk etme hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

KAZA YERİNİ TERK EDEN SÜRÜCÜYE KARŞI DAVA

Kaza yerini terk eden sürücüye karşı dava hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

TRAFİK KAZASI YAPINCA KAÇMANIN CEZASI NEDİR?

Trafik kazası yapınca kaçmanın cezası nedir hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

MADDİ HASARLI TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİ TERK

Maddi hasarlı trafik kazasında olay yeri terk hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

TRAFİKTE VURUP KAÇMANIN CEZASI

Trafikte vurup kaçmanın cezası hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

SÜRÜCÜNÜN OLAY YERİNİ TERK ETMESİ

Sürücünün olay yerini terk etmesi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

TRAFİK KAZASINDA OLAY YERİNDEN KAÇMAK

Trafik kazasında olay yerinden kaçmak hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

OLAY YERİ TERK AĞIR KUSUR MU?

Olay yeri terk ağır kusur mu hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

İlgili konular için bkz.

https://hkavukatlik.com/trafik-kazasi-tespit-tutanagi/

https://hkavukatlik.com/trafik-kazasinda-asli-kusur/

https://hkavukatlik.com/alkollu-trafik-kazasinda-rucu/

Yazan Av. Muhammet İkbal KARADAŞ

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir