KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) md. 133’te düzenlenmiştir. Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınmasının suç olarak düzenlenmesinin sebebi, kişiler arasındaki konuşmaların gizliliğinin ve iletişimin dokunulmazlığının sağlanabilmesidir. Zira konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması, başkalarının bilmediği düşünülen veya bilmesi istenilmeyen bilgilerin devamlı bir şekilde kayıt altında kalmasına ve yayılmasına sebebiyet verebilir. Kanun koyucu ise konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması fiilini suç kabul ederek bunun önüne geçmek amacıyla TCK md. 133 kapsamında üç ayrı fıkraya yer vermiştir. Aşağıda konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu, suçun faili, maddi ve manevi unsur, zamanaşımı, şikayet ve konuşmanın dinlenmesi davası avukatı gibi birçok konuda ayrıntılı bilgiye yer verilecektir.

ALENİ OLMAYAN KONUŞMALARIN KAYDA ALINMASI

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun ilk görünüş biçimi TCK md. 133/1’de düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişinin, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için iki veya daha fazla kişi arasında iletişim olmalıdır. İletişim ise herhangi bir vasıta kullanılmadan, yüz yüze gerçekleşecek ve ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamaları şeklinde olmalıdır. Söz konusu kişiler konuşmanın başkaları tarafından bilinmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederler. Dolayısıyla, konuşmanın tarafı olmayan kişi veya kişilerin, ilgililerin rızası olmaksızın, elverişli bir aletle konuşmayı dinlemesi veya tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydetmesi konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturur.

ALENİ OLMAYAN SÖYLEŞİNİN KAYDA ALINMASI

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun ikinci görünüş biçimi TCK md. 133/2’de düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede, katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişinin, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için üç veya daha fazla kişi arasında iletişim olmalıdır. Dolayısıyla üç veya daha fazla kişinin yüz yüze gerçekleştirdiği, aleni olmayan, söze dayalı düşünce aktarımlarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, konuşanların rızası olmaksızın, bir aletle kaydedilmesi konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturur.

KONUŞMA KAYITLARINDAN MENFAAT TEMİN EDİLMESİ

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun üçüncü görünüş biçimi TCK md. 133/3’de düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede, TCK md. 133/1 ve 133/2’de yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişinin, altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur. Elverişli bir aletle dinlenilen veya kaydedilen konuşma veya söyleşiden elde edilen bilgiler sayesinde maddi veya manevi menfaat temin edilebilir. Menfaat, konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması fiilini işleyen lehine olabileceği gibi üçüncü kişi lehine de olabilir. Dolayısıyla elde edilen bilgilerin, menfaat karşılığı olsun ya da olmasın, ilgilisi dışındaki kişi veya kişilere verilmesi ya da diğer kişilerin dolaylı olarak bilgi edinmelerinin temin edilmesi durumunda konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu oluşur.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU MADDİ UNSUR

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun maddi unsuru TCK md. 133’ün her fıkrası açısından farklılık gösterir. Zira maddi unsur, TCK md. 133/1 gereğince aleni olmayan konuşmanın taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinlenmesi veya ses cihazı ile kaydedilmesi şeklinde seçimlik olarak gerçekleşir. TCK md. 133/2 gereğince ise konuşanların rızası olmaksızın ses cihazı ile kayıt altına alma şeklinde gerçekleşir. TCK md. 133/3 gereğince ise konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suretiyle elde edilen kayıtlardan yarar sağlanması, başkalarına verilmesi, diğer kişilerin bilgi edinmesinin temin edilmesi ve basın veya yayın yoluyla yayılması şeklinde gerçekleşir.

KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN KAYDA ALINMASI SUÇU MANEVİ UNSUR

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu kastla işlenebilir. Failin kastı, kayda alma ve dinleme yanında bu hareketin mağdurun rızası dışında olduğuna yönelik olmalıdır. Fail bilerek ve isteyerek konuşmaları kayıt altına alırken konuşanların buna rızasının olmadığını da bilmelidir. Bunlara rağmen söz konusu fiilleri işleyen fail konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunu işlemiş olur.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI CEZASI

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçuna ilişkin TCK md. 133’ün her fıkrasında ayrı ceza düzenlenmiştir. Nitekim TCK md.133/1 gereğince aleni olmayan konuşmaları kayda alan kişi iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. TCK md.133/2 gereğince aleni olmayan söyleşiyi kayda alan kişi altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. TCK md.133/3 gereğince konuşma kayıtlarından menfaat temin eden kişi ise altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

ALENİ KONUŞMANIN KAYDA ALINMASI SUÇ MUDUR?

TCK md. 133’de söyleşi ve konuşmalar açısından alenilik unsuruna vurgu yapılmıştır. Zira ilgili düzenlemede, ‘aleni olmayan’ konuşma veya söyleşi ifadesiyle, konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun oluşabilmesi için aleniliğin bulunmaması gerektiği belirtilmiştir. Aleni olmayan konuşmalar ise dinleyicilerin belli olduğu, konuşma içeriğinin herkese açık olmadığı konuşmalardır.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI FAİLİ

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun faili, her fıkra açısından ayrı ayrı incelenmelidir. Bu kapsamda fail, TCK md. 133/1 kapsamında kayda alınan konuşmanın tarafı olmayan kişiler, TCK md. 133/2 kapsamında söyleşiye dinleyici olarak katılan kişiler, TCK md.133/3 kapsamında ise herhangi bir kişi olabilir.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

TCK’da hukuka aykırılığı ortadan kaldıran 4 neden düzenlenmiştir. Bunlar kanun hükmünü yerine getirme, ilgilinin rızası, meşru savunma ve hakkın kullanılmasıdır. Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu açısından ise hukuka aykırılığı ortadan kaldıran üç neden bulunur. Bunlar, kanun hükmünün yerine getirilmesi, meşru savunma ve hakkın kullanılmasıdır. Dolayısıyla, delillerin kaybolma olasılığı bulunan bir durumda üçüncü kişilerle paylaşma amacı bulunmaksızın mahkemede delil olarak kullanmak amacıyla kayıt alınmasında olduğu gibi hukuka uygunluk sebebi varsa konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması hukuka aykırı olmayabilir.

“Dosya kapsamına göre; sanık …’in genel yayın yönetmeni ve diğer sanık …’nin haber editörü olarak görev yaptığı www.memleket.com.tr adlı internet sitesinde, daha önce farklı internet sitelerinde yayımlanan katılan …’a ait konuşma kaydının içeriğinin, 26.03.2014 tarihinde, “CIA’dan …’e uyarı” başlığı altında, “ABD İstihbaratı … MİT’e Karşı Uyarıyor”, “Şifreli Konuşuyorlar!”, “…, Önce Almanya İçin Uyarıldığını Sanıyor”, “Yabancı İstihbarat Bağlantısına Kanıt Olarak Fotoğraflar Yayınlanacak İddiası” ara başlıkları ile yayımlanması suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıkların TCK’nın 133/3. madde ve fıkrasında tanımlanan kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,

Haber içeriğinin görünür gerçeğe uygun ve güncel olması, kurucusu olduğu kanun dışı örgüt ve daha önce kendi rızası dahilinde paylaşılan konuşmaları nedeniyle kamuoyu tarafından bilinen katılanın, ses kaydına yansıyan açıklamaları hakkında haber yapılmasında, katılanı takip eden kitlenin onu daha iyi tanıması açısından meşru bir çıkar, kamu yararı ve toplumsal ilginin bulunması, haberde kullanılan ifadelerin, habere konu olayla fikri bağlantısının bulunması, haberin verilişinde tahkir edici bir dil kullanılmayıp, ölçülülük ilkesinin ihlal edilmemiş olması karşısında, yayımlanan haberin, basının haber verme hakkı sınırları içerisinde kaldığı, haber verme hakkının, bilgi edinme, bilgiyi yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratmanın yanı sıra, habere ulaşmayı da kapsadığı dikkate alındığında, söz konusu haberin, kanun dışı faaliyetlerle kaydedildiği sabit olan ses kaydına dayalı olarak hazırlanmış olmasının, tek başına, eylemin hukuka aykırı olması sonucunu doğurmayacağı ve konunun kamuoyuna aktarılması sırasında hukuka uygun çerçevenin dışına çıkılmadığı anlaşıldığından, sanıklar hakkında kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan dolayı beraat kararı verilmesine dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.” (Y. 12. CD., 2017/1613 E., 2017/3316 K., 19.04.2017 T.).

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇUNUN NİTELİKLİ HALİ

TCK md. 137’de, konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Bu kapsamda fiil, kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmişse verilecek ceza yarı oranında artırılır.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASINA TEŞEBBÜS

Suça teşebbüs TCK md. 35’te düzenlemektedir. İlgili maddeye göre kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Böylece teşebbüs cezalandırmanın alanını genişleten bir müessesidir. Hareketin teşebbüs sayılabilmesi için failin doğrudan doğruya icra hareketlerine başlamış olması gerekir. Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu sırf hareket suçlarındandır. Yani suçun tamamlanması için hareketin gerçekleştirilmesi yeterlidir ve herhangi bir netice aranmaz. Dolayısıyla konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçuna teşebbüs için suçun doğrudan doğruya icra hareketi sayılabilecek nitelikteki bir hareketinin yapılması yeterlidir.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASINA İÇTİMA

TCK’da suçların içtimaı üç farklı şekilde düzenlenmiştir. Bunlar TCK md. 42’de düzenlenen bileşik suç, TCK md. 43’de düzenlenen zincirleme suç ve TCK md. 44’te düzenlenen fikri içtimadır. Belli bir hukuki menfaati korumakla birlikte, tek eylemle birden fazla hukuki yararın ya da farklı eylemlerle aynı hukuki yararın ihlal edilmiş olması suçların içtimaını oluşturur.

KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN KAYDA ALINMASINA İŞTİRAK

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun düzenlendiği TCK md. 133/1-2 fıkraları fail bakımından özgü suç niteliği taşırlar. Özgü suçlara iştirak eden yani suçun işlenişine dahil olan kişiler ise ancak yardım eden veya azmettiren olarak cezalandırılırlar.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU ŞİKAYETE TABİ MİDİR?

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu şikâyete tabi suçlardandır. Bu sebeple soruşturma ve kovuşturma için şikâyette bulunulmalıdır. Şikâyet hakkı ise kişiye sıkı sıkıya bağlıdır.

“Katılan vekilinin 09.05.2012 havale tarihli şikayet dilekçesine istinaden başlatılan adli soruşturma kapsamına ve dosya içeriğine göre; katılanın babası olan …’ü, 26.12.2011 tarihinde öldürdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan sanık …’ın, katılanın babasının ölümünden önce katılanın babasıyla yaptığı aleni olmayan konuşmaları gizlice kaydedip, bu kayıtları içeren CD’leri, katılanın babasıyla aralarında oluşan husumetin alacak meselesinden kaynaklandığına dair savunmasını desteklemek amacıyla, Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/179 esas sayılı dosyasına sunarak, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu işlediği iddiasına konu olayda;

Ölenin oğlu olan şikayetçi …’nin, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçtan dolayı doğrudan zarar görmediği gibi, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan şikayet hakkı, ölen …’e ait olup, ölenin sağlığında kullanamadığı şikayet hakkının, ölümünden sonra oğlu tarafından kullanılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, davaya katılma hakkı bulunmayan şikayetçinin katılanlığına karar verilmiş olmasının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla…” (12. CD., 2014/708 E., 2014/18393 K., 22.09.2014 T.).

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU ŞİKAYET SÜRESİ

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun mağduru şikayet hakkını altı ay içinde kullanabilir. Şikâyette bulunulmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Bu süre zamanaşımı süresi geçmemek koşuluyla fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

“Sanıklara yüklenen ve 15.09.2009 tarihinde işledikleri iddia olunan kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun soruşturma ve kovuşturulmasının, mağdurun şikayetine bağlı suçlardan olduğu, mağdurun idari soruşturma sırasında fiili ve faili öğrendiği 25.01.2010 tarihi ile Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile yasal başvurunun yapıldığı 04.04.2011 tarihleri arasında altı aylık “hak düşürücü süre” niteliğinde bulunan yasal şikayet süresinin geçmesi nedeniyle, TCK’nın 73/4. ve CMK‘nın 223/8. maddeleri uyarınca düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması(12. CD. 2014/1617 E., 2014/18853 K., 29.09.2014 T.).

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU ŞİKAYETEN VAZGEÇME

Şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi düzenlenmedikçe suçtan zarar görenin vazgeçmesi davayı düşürür, hüküm kesinleştikten sonraki vazgeçme ise cezanın infazına engel olmaz. Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise mağdur hukuk mahkemesinde dava da açamaz.

“Sanıklara isnat edilen TCK’nın 133. maddesindeki kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, mağdurun, 02.05.2012 tarihli oturumda şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiği, aynı oturumda savunması alınan sanıkların açıkça vazgeçmeye karşı koymadıkları, dosya içeriği itibariyle de, CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığı nazara alınarak, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanıklar hakkındaki davaların düşmesine karar verilmesi gerekirken…” (Y. 12.CD., 2013/17588 E., 2014/10221 K., 28.04.2014 T.).

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU ZAMANAŞIMI

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçunun zamanaşımı, suçun işlenmesinden itibaren 8 yıldır. Suçun işlenmesinden itibaren 8 yıl geçmesiyle suç zamanaşımına uğrar.

KONUŞMANIN DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI SUÇU UZLAŞTIRMA

Konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması suçu uzlaştırmaya tabi olduğundan uzlaştırma müessesine başvurulmalıdır. Taraflar uzlaşamadıkları takdirde soruşturma ve kovuşturmaya devam edilir.

BOŞANMA AŞAMASINDA EŞLERİN SES KAYDI ALMASI

Boşanma aşamasındaki eşlerin iddialarını ispatlamak amacıyla dosyaya sunmak için ses kaydı almalarını hukuka aykırı değildir. Bu kayıtlar üçüncü kişilerle paylaşılmamalı ve çoğaltılmamalıdır.

“…görülmekte olan boşanma davasında babanın çocuğa karşı ilgisiz davrandığı iddiası yönünde kanıt oluşturmak amacıyla kendisi ve çocuk teslimine katılan kişiler arasındaki konuşmaları evinin girişine yerleştirdiği ses alma cihazıyla diğerlerinin rızası olmadan kayda alarak avukatı marifetiyle boşanma dava dosyasına delil olarak sunması şeklinde gelişen olayda; sanığın bahse konu söyleşiyi içeren CD’leri, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmediği gibi sanığın eyleminin katılan avukatlara yönelik olmadığı, boşanma davasında ileri sürdüğü iddiasını ispatlama amacını taşıdığı da nazara alındığında, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiği kabul edilemeyeceğinden beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.” (Y. 12.CD., 2013/24458 E., 2014/9672 K., 21.04.2014 T.).

TELEFON KONUŞMASINI KAYDA ALMAK SUÇ MU?

Telefon konuşmasını kayda almak suç mu hususunda yukarıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

POLİSİ KAYDA ALMAK SUÇ MU?

Polisi kayda almak suç mu hususunda yukarıdaki yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

SES KAYDI ALMAK SUÇ MU?

Ses kayıt almak suç mu hususunda yukarıdaki yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

GÜVENLİK SEBEBİYLE GÖRÜŞMELERİ KAYIT ALTINA ALMAK

Güvenlik sebebiyle görüşmeleri kayıt altına almak yukarıda ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir.

SES KAYDI ALMAK DELİL OLUR MU?

Ses kaydı almak delil olur mu hususunda yukarıdaki yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

SES KAYDI ALMAK HANGİ DURUMLARDA DELİL SAYILIR?

Ses kaydı almak hangi durumlarda delil sayılır hususunda yukarıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

SES KAYDI ALMAK NE ZAMAN YASAL?

Ses kaydı almak ne zaman yasal hususunda yukarıdaki yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

GÖRÜŞMELERİN KAYIT ALTINA ALINMASI YASAL MI

Görüşmelerin kayıt altına alınması yasal mı yukarıda ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir.

WHATSAPP GÖRÜŞMELERİ KAYIT ALTINA ALINIYOR MU

Whatsapp görüşmeleri kayıt altına alınıyor mu yukarıda ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir.

KİŞİLER ARASINDAKİ KONUŞMALARIN KAYDA ALINMASI ANKARA AVUKATI

Konuşmaların kayda alınması Ankara avukatı hususunda yukarıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

HAKARETİ SES KAYDINA ALMAK SUÇ MU

Hakareti ses kaydına almak suç mu hususunda yukarıdaki yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

DERSTE SES KAYDI ALMAK SUÇ MU

Derste ses kaydı almak suç mu hususunda yukarıdaki yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.

İlgili yazılarımız;

https://hkavukatlik.com/cumhurbaskanina-hakaret-sucu/

https://hkavukatlik.com/dolandiricilik-sucu/

https://hkavukatlik.com/sanal-dolandiricilikta-bankalarin-sorumlulugu/

https://hkavukatlik.com/adli-sicil-ve-arsiv-kaydinin-silinmesi/

https://hkavukatlik.com/sigorta-policesine-itiraz/

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir