EMEKLİ SANDIĞI ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI

Emekli sandığı askerlik borçlanması davası, son günlerde sıklıkla merak edilmektedir. Zira hak sahipleri tarafından askerde geçen sürelerin borçlanılarak hizmetten sayılması adına Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’na yapılan başvurular özellikle süre nedeniyle reddedilmektedir. Bu sebeple aşağıda askerlik borçlanması talebinin süre nedeniyle reddi işlemi açısından emekli sandığı askerlik borçlanması davası konusu mevzuat, mahkeme kararları ve öğreti görüşleri doğrultusunda incelenecektir. Emekli sandığı askerlik borçlanması davası hususunda idare ve sosyal güvenlik hukuku avukatı tarafından sağlanacak avukatlık hizmeti hak kayıplarını önleyecektir.

EMEKLİ SANDIĞI ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI NEDİR?

Emekli sandığı askerlik borçlanması davası, askerlikte geçen sürelerin borçlanılması talebiyle yapılan başvuruların süre sebebiyle haksız bir şekilde reddedilmesi işlemine karşı açılan davadır. Nitekim SGK askerlik borçlanması taleplerini talep tarihinde sandık iştirakçisi olunmadığı veya talep sahibinin borçlanma talep tarihinde emekliliğe ayrılmış olduğu gibi gerekçelerle reddetmektedir. Ağır hak ihlallerine sebep olan söz konusu kararlara karşı hak sahipleri tarafından emekli sandığı askerlik borçlanması davası açılmalıdır.

EMEKLİ SANDIĞI ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI HUKUKİ DAYANAK

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (5510 sayılı Kanun)’nun “Sigortalı Sayılanlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, “Kamu idarelerinde; 1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar, 2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılırlar.” ifadeleri kullanılmıştır.

5510 sayılı Kanun’un “5434 Sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici 4. maddesinin 4. fıkrasında ise “Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında belirlenen unsurlar esas alınır.” ifadeleri kullanılmıştır.

5510 sayılı Kanun’un “Sigortalıların Borçlanabileceği Süreler” başlıklı 41’nci maddesinde ise; “Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;… b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay, yedek astsubay okulunda geçen süreleri,… kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/30 md.) (i) bendi kapsamında borçlanılacak sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması halinde, genel sağlık sigortası primi ödenmiş bu sürelere ilişkin borçlanma tutarı %20 oranı üzerinden hesaplanır.

Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.

Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.” ifadeleri kullanılmıştır.

5510 sayılı Kanun’un “5434 Sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici 4. maddesinin 5. Fıkrasında ise “Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.” ifadeleri kullanılmıştır.

İlgili yasal düzenlemeler dikkate alındığında, 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 5434 sayılı Kanun’un ilgili düzenlemeleri gereğince, müracaat edilmesi halinde askerlikte geçen sürelerin borçlanılabileceği görülmektedir. Şartları sağlamasına rağmen askerlik borçlanması talebinin reddedilmesi durumunda ise emekli sandığı iştirakçileri tarafından emekli sandığı askerlik borçlanması davası açılmalıdır.

ASKERLİK BORÇLANMASININ SÜRE SEBEBİYLE REDDİ EMSAL KARARLAR

Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 23/12/2022 T., 2022/1351 E. ve 2022/2801 K. sayılı kararında şu ifadelerle emekli sandığı askerlik borçlanması davası kabul edilmiştir;

“Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, Sandık iştirakçilerinden, istekleri üzerine emekliye ayrılacak olanların, askerlik hizmetinde geçen sürelerini borçlanabilmeleri için talep tarihi itibariyle Sandık iştirakçisi olmalarının arandığı, ancak davacının kamu görevinden çıkarılmış̧ olması nedeniyle aktif iştirakçi statüsünde bulunmakta iken istekle emekliye ayrılma imkanının ve dolayısıyla emekliye ayrılmak istediği tarihten önce borçlanma başvurusunda bulunma olanağının kalmadığı görülmektedir.

Buna göre, davacının muvazzaf askerlik hizmet süresinin, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nda belirtilen borçlanma mevzuuna giren sürelerden, diğer bir ifadeyle borçlanılabilecek hizmet sürelerinden olması ve davacının görevde bulunmakta iken istekle emekliye ayrılacağı tarihten önce borçlanma imkanının kalmamış̧ olması karşısında borçlanma talebinin kabulü̈ gerekir.

Bu durumda, davacının sosyal güvenlik haklarından yararlanabilmek amacıyla görevine son verildiği tarihten sonra yapmış olduğu borçlanma talebinin, başvuru tarihinde Sandık iştirakçisi olmadığından bahisle reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin 27/04/2022 T., 2021/2382 E. ve 2022/995 K. sayılı kararında şu ifadelerle emekli sandığı askerlik borçlanması davası kabul edilmiştir;

“…(d)avacının Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Komiser Yardımcısı olarak görev yapmakta iken 22.11.2016 tarihli ve 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, askerlikte geçen süreyi borçlanma talebiyle yaptığı başvurunun 30.09.2021 tarihli ve 74.451.121 sayılı işlemle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Belirtilen yasal düzenlemelere göre, Sandık iştirakçilerinden, istekleri üzerine emekliye ayrılacak olanların, askerlik hizmetinde geçen sürelerini borçlanabilmeleri için, talep tarihi itibariyle Sandık iştirakçisi olmalarının arandığı, ancak davacının kamu görevinden çıkarılmış olması nedeniyle, aktif iştirakçi statüsünde bulunmakta iken istekle emekliye ayrılma imkanının ve dolayısıyla emekliye ayrılmak istediği tarihten önce borçlanma başvurusunda bulunma olanağının kalmadığı görülmektedir.

Buna göre, davacının muvazzaf askerlik hizmet süresinin, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nda belirtilen borçlanma mevzuuna giren sürelerden, diğer bir ifadeyle borçlanılabilecek hizmet sürelerinden olması ve davacının görevde bulunmakta iken, istekle emekliye ayrılacağı tarihten önce borçlanma imkanının kalmamış̧ olması karşısında, açıkta iken yapmış̧ olduğu borçlanma talebinin kabulü̈ gerekir.

Bu durumda, davacının, sosyal güvenlik (emeklilik) haklarından yararlanabilmek amacıyla, görevine son verildiği tarihten sonra yaptığı borçlanma talebinin, başvuru tarihinde Sandık iştirakçisi olmadığından bahisle reddine ilişkin dava konusu isalemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”

KAMU GÖREVLİSİ ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI KAZANILMASI

5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinde 5510 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi kapsamında kamuda görev yapmış olan iştirakçilerin emsal yargı kararları da gözetilmek suretiyle çalışma şartının borçlanma talep tarihi itibariyle değil, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihi itibariyle aranması gerekir. Bunun aksi ise kanunun getiriliş amacına aykırı olacağı gibi özellikle Anayasa’da öngörülen eşitlik ve sosyal devlet ilkesini ihlal edecektir. Emekli sandığı askerlik borçlanması davası açısından başvuru sahibinin 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanuna tabi göreve başlayıp başlamadığı tespit edilmeli, başlamış ise 5434 sayılı Kanun hükümlerinin, borçlanma açısından ise 5510 sayılı Kanunun Geçici 4. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Bu kapsamda, emekli sandığına tabi hizmetleri 01.10.2008 tarihinden önce başlamış olmakla birlikte Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte halen devam edenler ile askerliğini Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tamamlamış olan fakat 01.10.2008 tarihinde halen emekli sandığına tabi olarak görev yapmakta olanlara askerlik sürelerini borçlanma ve bu süreleri emekliliğe esas hizmet sürelerine ekleme imkânı getirilmiştir. Dolayısıyla söz konusu şartları sağlayan iştirakçi askerlikte geçen süreleri borçlanma hakkına sahiptir. Başvurunun reddi durumunda ise emekli sandığı askerlik borçlanması davası açılmalıdır.

EMEKLİ OLDUKTAN SONRA ASKERLİK BORÇLANMASI YAPILABİLİR Mİ?

Askerlikte geçen sürelerinin borçlanılması açısından ilgili düzenlemelerde herhangi bir süre öngörülmemiştir. Hizmet borçlanması açısından gerekli şartların sağlanıyor olması yeterli olduğu için taleplerin süre sebebiyle reddedilmesi hukuku aykırıdır. Borçlanma talep tarihi esas alınarak askerlik borçlanması talebinin reddedilmesi, kanun koyucunun açık iradesine rağmen kanunda öngörülmemiş bir kısıtlamanın uygulanmasına ve kanun ile verilen bir hakkın uygulama ile geri alınmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu durum hukuka ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracağı için hak sahipleri tarafından emekli sandığı askerlik borçlanması davası açılmalıdır.

5510 sayılı Kanun m. 41 uyarınca yapılacak borçlanmalar açısından süre kısıtlaması olmadığı öğretide de kabul edilmektedir. Nitekim Ocak ile Tuncay/Ekmekçi, 5510 sayılı Kanun m. 41 uyarınca yapılacak borçlanmaların belirli bir süreye tabi olmayıp, sigortalılar veya hak sahiplerinin borçlanılabilecek sürelerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi ihtiyacını duymaları halinde borçlanabileceklerini savunmaktadırlar (Ocak, Saim; SGK Hizmet Borçlanması, Çalışma Yaşamının Güncel Sorunları III. Sempozyumu 2011, s. 95; Tuncay, A. Can/Ekmekçi, Ömer; Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, 14. Baskı, İstanbul 2011, s. 519).

Uşan ise 5510 sayılı Kanun’da borçlanma talebinde bulunabilmenin herhangi bir süre ile sınırlandırılmadığını ve sigortalının veya hak sahiplerinin her zaman borçlanma talebinde bulunabileceklerini savunmaktadır (Uşan, Fatih; Türk Sosyal Güvenlik Hukukunun Temel Esasları, 2. Baskı, Ankara 2009, s. 254).

Kovancı ise SGK’nın başvurunun süreyle sınırlandırıldığı iddiasının sigortalıların aleyhine olduğunu, nitekim önceki kanunlarda başvuru süresi öngörülen durumlarda süreyi kaçıran sigortalıların borçlanma hakkından yoksun kaldıklarını ve bu durumun bireylerin sosyal güvenlik yardımlarına ulaşmalarını engellediğini belirtmiştir. Ayrıca süreyi kaçıranlara zaman zaman yeniden başvuru süresi tanıyan düzenlemeler yapılmış olsa da bunun sorunu çözmeye yetmediğini ve bu nedenle 5510 Kanun kapsamında borçlanma talebinde bulunabilmenin herhangi bir süre ile sınırlandırılmadığını vurgulamıştır (Kovancı, Nuray; Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda Hizmet Borçlanması, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2015, s. 373).

Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde, SGK tarafından askerlik borçlanması talepleri haksız bir şekilde reddedilse de şartları sağlayan kişilerin askerlikte geçen sürelerini dava açmak suretiyle borçlanması mevzuat, mahkeme kararları ve öğreti görüşleri doğrultusunda mümkündür. Bu sebeple hak sahipleri tarafından gerekmesi durumunda emekli sandığı askerlik borçlanması davası açılmalıdır.

POLİSLERİN ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI

Polislerin askerlik borçlanması davası hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

MEMUR ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI

Memur askerlik borçlanması davası hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

İHRAÇ EDİLENLER ASKERLİĞİ BORÇLANABİLİR Mİ?

İhraç edilenler askerliği borçlanabilir mi hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

ASKERLİK BORÇLANMASININ NE FAYDASI VAR?

Askerlik borçlanmasının ne faydası var hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

KHK ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI

KHK askerlik borçlanması davası hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

ASKERLİK BORÇLANMASI İLE SİGORTALILIK GERİYE ÇEKİLEBİLİR Mİ?

Askerlik borçlanması ile sigortalılık geriye çekilebilir mi hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

İHRAÇ EDİLEN MEMURUN EMEKLİ İKRAMİYESİ

İhraç edilen memurun emekli ikramiyesi hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

ASKERLİK BORÇLANMASI MAĞDURLARI

Askerlik borçlanması mağdurları hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI AVUKATI

Askerlik borçlanması davası avukatı hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

ASKERLİK BORÇLANMASI İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?

Askerlik borçlanması için ne yapmak gerekir hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

ASKERLİK BORÇLANMASI DAVASI ANKARA AVUKATI

Askerlik borçlanması davası Ankara avukatı hususunda yukarıda ayrıntılı bilgi verilmiştir.

Benzer yazılar için bakınız.

https://hkavukatlik.com/sgk-kanser-ilaci-davasi/

https://hkavukatlik.com/askerlerin-sorusturma-iznine-itiraz/

https://hkavukatlik.com/endikasyon-disi-ilac-kullanimin-reddi-davasi/

https://hkavukatlik.com/askerde-telefon-kullanma-sucu/

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir