Birleşme sonrasında şirkette kalmak istemeyen pay sahiplerinin ayrılması Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK) ‘nda farklı şekilde düzenlenmiştir. TTK md. 141/1’de, birleşmeye katılan şirketlerin, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanınabileceği ifade edilmiştir. TTK md. 141/2’de ise birleşmeye katılan şirketlerin birleşme sözleşmesinde, sadece ayrılma akçesinin verilmesini öngörebileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla, ilk fıkrada seçimlik ayrılma hakkı ve ikinci fıkrada ise zorunlu ayrılma hakkının düzenlendiği söylenebilir. Bu hakkın kullanılması neticesinde ortaklara ayrılma akçesi ödenecektir.
SPK md. 24’te ise SerPK md. 23’te belirtilen önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılıp da olumsuz oy veren ve bu muhalefeti tutanağa geçirten pay sahiplerinin, paylarını halka açık ortaklığa satarak ayrılma hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir. SerPK md. 23’te önemli nitelikte işlemler, halka açık ortaklıklarda birleşme gibi yatırımcıların yatırım kararlarının değişmesine yol açacak ortaklığın yapısına ilişkin temel işlemler olarak tanımlanmıştır. Halka açık ortaklık bu payları pay sahibinin talebi üzerine, Kurulca belirlenecek esaslara göre adil bir bedel üzerinden satın almakla yükümlüdür. SerPK md. 24/2’de ise SerPK md. 23’te belirtilen önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılmasına veya oy kullanmasına haksız bir biçimde izin verilmemesi, çağrının usulüne göre yapılmaması veya gündemin gereği gibi ilan edilmemesi hâllerinde, genel kurul kararlarına muhalif kalma ve muhalefet şerhini tutanağa kaydettirme şartı aranmaksızın SerPK md. 24/1 fıkrasının uygulanabileceği ifade edilmiştir.
TTK md. 141/1’de her ne kadar ortaklara, ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanınabileceği ifade edilse de ayrılma hakkının tanınması şirketin iradesine bırakılmamalı ve bu ifadenin tanınır şekilde anlaşılması gerekir (MOROĞLU, Erdoğan: 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Değerlendirme ve Öneriler, İstanbul 2012, s. 84). SerPK md. 24’te ise ayrılma hakkı kanun tarafından tanınmış ve maddede belirtilen şartların yerine getirilmesi şartıyla dileyen ortağın bu haktan yararlanabileceği ifade edilmiştir. Dolayısıyla, birleşme işleminin menfaatine aykırı olduğunu düşünen pay sahipleri ilgili düzenlemede yer verilen haklar neticesinde birleşme işlemine ve neticelerine mahkûm olmaktan kurtulabileceklerdir.
TTK md. 141/1’in lafzından, ayrılma hakkını sadece devrolunan ortaklık pay sahiplerinin kullanabileceği çıkarılmaktadır. Nitekim, TTK md. 151/5 ve TTK md. 140/1 düzenlemeleri beraber değerlendirildiğinde, birleşme neticesinde devrolunan şirketin pay sahipleri ortaklık hakkı elde edecek ve ayrılma hakkı yalnız devrolunan şirketin pay sahipleri tarafından kullanılabilecektir (İPEKEL KAYALI, Ferna: Türk Ticaret Kanunu’na Göre Birleşmeler, İstanbul 2014, s. 252-253). Yeni kuruluş suretiyle birleşmede ise birleşmenin tarafı olan şirketlerin ikisinin ortakları da devrolunan şirket ortağı olarak değerlendirileceği için tüm ortaklar bu haktan yararlanabilir. SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkından ise birleşen şirketlerden birisinin Halka Açık Anonim Ortaklık (HAAO) olması durumunda sadece onun ortakları, ikisinin de HAAO olması durumunda ise her iki şirketin ortakları yararlanabilir. Ortaklar yanında ilgili düzenlemeden, HAAO oydan yoksun bir pay benzeri menkul kıymet çıkarmışsa menkul kıymet sahibi genel kurulda oy kullanamasa da birleşme kararına muhalefetini tutanağa geçirerek ayrılma hakkını kullanabilir. Pay üzerinde intifa hakkı bulunduğu ve oy hakkının intifa hakkı sahiplerince kullanıldığı durumlarda ise Seri II-23.1 sayılı Tebliğ md. 9/3 kapsamında intifa hakkı sahibi ayrılma hakkını kullanamayacak ve payın sahibinin veya temsilcisinin ilgili işlemleri yerine getirmesi aranacaktır (ADIGÜZEL, Burak: Halka Açık Anonim Ortaklıklarda Pay Sahibinin Ayrılma Hakkı, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2014, C. 18, Sa. 2, s. 34-36).
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkını kullanmak isteyen ortağın bu hususu ortaklığa yazılı bir şekilde bildirmesi gerekir (ÖZDOĞAN, Ayşegül: Halka Açık Anonim Ortaklıklarda Pay Sahibinin Ortaklıktan Ayrılma Hakkı, Cumhuriyet’in 80. Yılına Armağan, C. 2, s. 737). Bunun yanında, SerPK’da yer alan düzenlemeye benzer şekilde birleşme kararına muhalif kalınarak bu durumun tutanağa geçirilmesi şartı ise aranmamalıdır. Dolayısıyla birleşme lehine oy kullanan ortak da bu haktan yararlanabilir (GÖKTÜRK, Kürşat: Türk Ticaret Kanunu’na Göre Ticaret Şirketlerinin Birleşme Süreci ve Bazı Sorunlar, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013, C. 17, Sa. 1-2, s. 645). SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkının kullanmak isteyen ortak ise genel kurul toplantısına katılarak olumsuz oy vermeli ve bu muhalefeti tutanağa geçirmeli ve HAAO bildirim göndermelidir. Olumsuz oydan farklı olarak çekimser oy kullanılması durumunda ise ayrılma hakkı kullanılamaz. Ancak, çekimser oy kullanılarak muhalefet, genel kurul toplantı tutanağına geçirilirse bu hak kullanılabilmelidir (ADIGÜZEL, s. 33).
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkını ne kadar sürede kullanılması gerektiği hususunda öğretide farklı görüşler bulunmaktadır. Bu görüşlerden biri, ayrılma akçesinin seçimlik olarak düzenlendiği hallerde belirli bir süre öngörülmesi gerektiği, böyle bir belirleme yapılmadığında ise TTK md. 149’da düzenlenen 30 günlük sürenin esas alınabileceği ifade edilmiştir (DEVELİ, Bilge: 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde Ayrılma Akçesi, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2013, C. 17, Sa. 1-2, s. 453). SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkının kullanılabilmesi için pay sahibinin HAAO’a göndermesi gereken bildirim için bir süre öngörülmemiştir. Bununla birlikte ayrılma hakkının, genel kurul tarihinden itibaren en çok altı iş günü içinde kullandırılmaya başlanacağı ve kullanım süresinin on iş gününden az, yirmi iş gününden fazla olamayacağı düzenlemesi dikkate alındığında bildirimin bu süre içerisinde yapılması gerekir (ADIGÜZEL, s. 47).
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkı, genel kurula katılımı haksız olarak engellenen pay sahibi varsa veya genel kurul toplantısı için çağrı usulsüz bir şekilde yapılmışsa bu muameleye maruz kalan pay sahibi tarafından kullanabilir (AKBİLEK, Nevzat: Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda Anonim Şirket Birleşmelerinde Pay Sahibinin Korunması, Ankara 2009, s. 183). SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkı ise ilgili maddenin ikinci fıkrasındaki düzenleme kapsamında, pay sahibinin, önemli nitelikteki işlemlere ilişkin genel kurul toplantısına katılmasına veya oy kullanmasına haksız bir biçimde izin verilmemesi, çağrının usulüne göre yapılmaması veya gündemin gereği gibi ilan edilmemesi hâllerinde, genel kurul kararlarına muhalif kalma ve muhalefet şerhini tutanağa kaydettirme şartı aranmaksızın kullanılabilir. İki düzenleme için de ispatın pay sahibi tarafından yapılması gerekir. Bunun yanında, çağrının usulüne göre yapılmamasına rağmen toplantıya katılarak karara olumsuz oy vermeyen ve muhalefetini tutanağa geçirmeyen pay sahibi bu hakkı kullanamayacaktır (PULAŞLI, Hasan: Şirketler Hukuku Şerhi, C.I, Ankara 2011, s. 842).
TTK md. 141/1’de seçimlik hak olarak düzenlenen ayrılma hakkından yararlanabilecek ortakların sayısı hususunda herhangi bir sınırlama öngörülmemiştir. Her ne kadar TTK md. 141/1 gerekçesinde, çok sayıda pay sahibinin bu haktan yararlanabileceği ifade edilse de TTK md. 379’da yer alan düzenlemede, şirketin kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini aşacak miktarda iktisap edemeyeceği ifade edilmiştir. Bunun aksi, külli halefiyet ve pay sahipliğinin devamlılığına aykırılık oluşturacaktır (DEVELİ, s. 458-459). SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkı açısından ise I-22.1 sayılı Geri Alınan Paylar Tebliği’nin 5. Maddesinde, HAAO’ların ancak ödenmiş ve çıkarılmış sermayesinin yüzde onunu iktisap edebileceği düzenlenmiştir. Seri II-23.1 sayılı tebliğ md. 10/8’de ise I-22.1 sayılı tebliğ düzenlemesinde yer verilen geri alma sınırına ilişkin oranının ayrılma hakkının kullanılması hâlinde uygulanmayacağı ifade edilmiştir. Bunun yanında, ayrılma hakkı gereği satın alınan payların belirtilen tutardan fazla olması durumunda, bu payların en fazla ödenmiş ve çıkarılmış sermayenin yüzde onuna tekabül eden ve kâr dağıtımına konu edilebilecek kaynakların toplam tutarı haricindekilerin elden çıkartılması gerektiği ifade edilmiştir (ADIGÜZEL, s. 44).
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkını pay sahibi kullanabilecektir. SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkı ise Seri II-23.1 sayılı tebliğ md. 9/7 gereğince aracı kurum vasıtasıyla kullandırılmalıdır. Payları borsada işlem görmeyen HAAO’ların aracı kurum kullanma zorunluluğu hususunda ise talep üzerine SPK tarafından muafiyet tanınabilecektir (ADIGÜZEL, s. 39).
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkını kullanan ortağın birden çok paya sahip olması durumunda bu hakkı payların tamamı için kullanmalıdır. Zira, ayrılma hakkının kısmi olarak kullanılması bu hakkın amacına aykırılık oluşturacaktır. SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkı ise Seri II-23.1 sayılı tebliğ md. 9/9 kapsamında sahip olunan payların tamamı için kullanılmalıdır. Dolayısıyla, paylar çeşitli imtiyazlarla farklı gruplara tabi olsalar da bu hak, grup ayrımına bakılmaksızın tüm paylar bakımından kullanılmalıdır (ADIGÜZEL, s. 39).
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkını kullanan ortaklara nakit, menkul kıymet veya diğer bir ortaklığın payı şeklinde ayrılma akçesi ödenebilir. Bunun yanında SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkını kullanan ortaklara ise ilgili düzenlemede adil bir bedel ifadesi kullanıldığı için nakit ödeme yapılmalıdır.
TTK md. 191/1 fıkrasında, birleşmede ortaklık paylarının ve ortaklık haklarının gereğince korunmamış veya ayrılma karşılığının uygun belirlenmemiş olması hâlinde, her ortağın, birleşme, bölünme veya tür değiştirme kararının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde, söz konusu işlemlere katılan şirketlerden birinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, uygun bir denkleştirme akçesinin saptanmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında, davacı ile aynı hukuki durumda bulunmaları hâlinde, mahkeme kararı, birleşmeye katılan şirketlerin tüm ortakları hakkında da hüküm doğuracağı düzenlenmiştir. İlgili düzenleme, hem devralan şirkette ortaklara tahsis edilen payların devrolunan şirketteki paylara denk bir değer taşımaması hem de ayrılma akçesinin adil bir şekilde hesaplanmaması halleri için geçerli olacaktır (DEVELİ, s. 464). Dolayısıyla, belirlenen bedelin ayrılma hakkını kullanan ortaklar açısından uygun belirlenmediği durumlar için dava açarak tutarın mahkeme tarafından belirlenmesi hakkı tanınmıştır.
TTK md. 141/1’de düzenlenen ayrılma hakkı kullanıldığında pay sahibinin ortaklıkla bağı sona erecektir. Aynı şekilde, SerPK md. 24’te düzenlenen ayrılma hakkı kullanıldığında da HAAO, payları belirlenen sürede satın almış olacak, bu tarihten itibaren pay sahibinin şirketle olan ortaklık bağı sona erecek ve ortaklıktan ileri gelen bütün haklar ortadan kalkacaktır (ADIGÜZEL, s. 43). Bunun neticesinde paylar HAAO geçecek ve ortaklık kendi paylarını iktisap etmiş olacaktır.
Birleşme sonrasında şirkette kalmak istemeyen pay sahiplerinin ayrılması hakkında bkz. https://dostumkitap.com/urun/Halka-Kapali-Anonim-Sirketlerin-Birlesmesinde-Pay-Sahibinin-Ortakliktan-Ayrilmasi/25225
Birleşme sonrasında şirkette kalmak istemeyen pay sahiplerinin ayrılması hakkında bkz. https://www.bkmkitap.com/anonim-sirket-birlesmelerinde-pay-sahibinin-korunmasi
Birleşme sonrasında şirkette kalmak istemeyen pay sahiplerinin ayrılması hakkında bkz. https://www.nadirkitap.com/halka-kapali-anonim-sirketlerin-birlesmesinde-pay-sahibinin-ortakliktan-ayrilmasi-aylin-belir-kitap26027721.html