AVUKATLIK KANUNU MD 5/3

AVUKATLIK KANUNU MD 5/3’TE İFADE EDİLEN “KOVUŞTURMA” KAVRAMININ “SORUŞTURMA” KAVRAMINI DA KAPSAYACAK ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLMEMESİ HUSUSUNDA ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 12. İDARİ DAVA DAİRESİ KARARININ İNCELENMESİ

1- Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi’nin 10.06.2021 T., 2021/246 E., 2021/646 K. Sayılı Kararından Önceki Durum

Avukatlık Kanunu md 5/3 ‘te ifade edilen kovuşturma kavramının soruşturma kavramını da içine alacak şekilde değerlendirilmesi hususunda ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararlar Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi tarafından onaylanıyordu. Bu kararlarda, Avukatlık Kanunu md 5/1-a’da yazılı suçlardan dolayı kovuşturma altında bulunulması durumunda avukatlığa alınma isteği hakkındaki kararın kovuşturma sonuna kadar bekletilmesine karar verileceği hükme bağlanmış olmasına karşın yazılı suçlardan soruşturma altında bulunanlarla ilgili açık bir düzenlemeye yer verilmediği kabul edilmekteydi. Bu kapsamda, idarenin takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup bu açıdan yargı denetimine tabi olduğu ifade edilmekteydi. İsnat edilen fiilin niteliği ve ağırlığı ile baro levhasına yazılma durumunda yürütülecek kamu hizmetinin önemi ve özelliği dikkate alındığında yargının kurucu unsurlarından olan ve esasen kamu hizmeti niteliğinde bulunan avukatlık mesleğinin itibarının da zedeleneceğini değerlendiren ilk derece mahkemeleri ceza soruşturmasının sonucunun beklenilmesinin yerinde olacağına karar verilmektelerdi.

İdare mahkemelerinin, Avukatlık Kanunu md 5/3 ‘te ifade edilen kovuşturma kavramını soruşturma kavramını da içine alacak şekilde geniş değerlendirdiği ve Türkiye Barolar Birliği’nin ruhsat verme işlemini iptal ettiği kararlarının İstinaf incelemesinde ise Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, söz konusu kararları usul ve hukuka uygun bulmaktaydı.

2- Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi’nin 10.06.2021 T., 2021/246 E., 2021/646 K. Sayılı Kararından Sonraki Durum

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi 10.06.2021 T., 2021/246 E., 2021/646 K. sayılı kararında yukarıda ifade edilen kararlardan farklı bir karar vermiş ve ilk derece mahkemesinin aynı yöndeki kararını kaldırmıştır. İlgili kararda, Avukatlık Kanunu md 5/1-a’da belirtilen cezalardan kovuşturma altında bulunanların baro levhasına yazılması ile ilgili başvuruların kovuşturma sonuna kadar ertelenmesi konusunda idareye takdir hakkı verilmişse de söz konusu düzenlemenin soruşturma aşamasında da uygulanabileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu doğrultuda, kişi hakkında ceza soruşturmasının bulunmasının baro levhasına yazılmaya engel olmadığı ve Türkiye Barolar Birliği’nin ruhsat verme işleminin hukuka aykırı olmadığı ifade edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır.

İlgili kararın gerekçesinde ise Avukatlık Kanunu kapsamında soruşturma ve kovuşturma ibarelerinin birçok yerde kullanılmasına rağmen bu kavramların tanımlanmadığı, bu sebeple soruşturma ve kovuşturma kapsamının belirlenmesinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ndan yararlanılması gerektiği belirtilmiştir.

İlgili kararda, başvurucu tarafından baro levhasına yazılma işlemine ilişkin iptal davasında hukuk kurallarının öngörülemez biçimde yorumlanması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin, 2019/20904 Başvuru Numaralı ve 15/04/2021 tarihli Genel Kurul Kararı’na atıf yapılmıştır.

“..1136 sayılı Kanun’un 5. maddesinin üçüncü fıkrasında kovuşturma altında bulunma durumuna yönelik düzenlemenin yer aldığı fakat hakkında soruşturma bulunanlarla ilgili bir hükmün bulunmadığı görünmektedir. Bir an için kanun koyucunun kovuşturma kavramı ile soruşturma aşamasını da içine alan ceza muhakemesi evresini amaçladığı düşünülse bile hak ve özgürlükleri sınırlandıran hükümlerin kamu makamlarınca geniş yorumlanmasının bireyler açısından öngörülemez sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır. Soruşturma ve kovuşturma kavramlarının tanımının 1136 sayılı Kanun’da yapılmadığı dikkate alındığında söz konusu kavramların kapsamının belirlenmesinde 5271 sayılı Kanun’dan yararlanılması gerekmektedir. Kaldı ki 5271 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 1/6/2005 tarihinden bu yana 1136 sayılı Kanun’da ve diğer kanunlarda uyum amacıyla birçok düzenleme yapıldığı gözetildiğinde kanun koyucunun anılan Kanun’un 5. maddesindeki kovuşturma kavramından maksadının 5271 sayılı Kanun’da tanımlandığı şekliyle yorumlanması olduğu değerlendirilmektedir. Dolayısıyla derece mahkemelerinden de bu kavramları 5271 sayılı Kanun’a göre yorumlaması beklenmektedir. 1136 sayılı Kanun’da avukatlığa kabul konusundaki düzenlemede, aynı Kanun’un 5. Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen yazılı cezalardan kovuşturma altında bulunulmuş olması durumunda baro levhasına yazılma ile ilgili başvurunun kovuşturmanın sonuna kadar ertelenmesi konusunda idareye takdir hakkı verilmişse de söz konusu düzenlemenin soruşturma aşamasında da uygulanabileceğine ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Bu durumda ve yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda İdare Mahkemesi tarafından hakkında ceza soruşturması bulunduğu gerekçesiyle başvurucunun avukatlık mesleğine kabul edilme şartlarını taşımadığı yolunda ulaşılan kanaatinin kanun hükmünün öngörülebilir olmayan genişletici yorumuna dayandığı tespit edilmiştir…” (Anayasa Mahkemesi 2019/20904 Başvuru Numaralı ve 15/04/2021 tarihli Genel Kurul Kararı)

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda, Avukatlık Kanunu md 5/3’te hakkında soruşturma bulunanlarla ilgili bir hükmün bulunmadığı, kanun koyucunun kovuşturma kavramı ile soruşturma aşamasını da içine alan ceza muhakemesi evresini amaçladığı düşünülse bile hak ve özgürlükleri sınırlandıran hükümlerin kamu makamlarınca geniş yorumlanmasının bireyler açısından öngörülemez sonuçlar doğurabileceği, soruşturma ve kovuşturma kavramlarının tanımının Avukatlık Kanunu’nda yapılmadığı dikkate alındığında söz konusu kavramların kapsamının belirlenmesinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu‘ndan yararlanılması gerektiğine karar vermiştir.

Tüm bunlar değerlendirildiğinde, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi 10.06.2021 T., 2021/246 E., 2021/646 K. sayılı kararı ile kovuşturma kavramının soruşturma kavramını da içine alacak şekilde geniş yorumlanmasının bireyler açısından öngörülemez sonuçlar doğurabileceğini ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkını ihlal edeceği değerlendirilerek aksi yöndeki ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir