ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ

Asıl işveren alt işveren ilişkisi, asıl işverenin işlerinin bir kısmını alt işverene devretmesi sonucunda oluşur. Asıl işveren alt işveren ilişkisi 4857 sayılı İş Kanunu ve 27010 sayılı Alt İşverenlik Yönetmeliği’nde düzenlemiştir. Aşağıda, asıl işveren alt işveren ilişkisi tarafları, alt işverenlik sözleşmesi, asıl işveren alt işveren ilişkisi unsurları, asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından muvazaa, asıl işverenle alt işverenin müteselsil sorumluluğu, alt işverenlik sözleşmesinin geçersiz olduğu haller ve asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından rücu hakkı gibi konular Yargıtay kararları doğrultusunda ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.

ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN TARAFLARI

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açıklanmadan önce asıl işveren ve alt işverenin tanımlanmasında fayda vardır. Bu nedenle aşağıda asıl işveren ve alt işveren tanımlanacaktır.

ASIL İŞVEREN NEDİR?

Asıl işveren, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işleri veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işleri alt işverene veren, asıl işte kendisi de işçi çalıştıran işverendir.

ALT İŞVEREN NEDİR?

Alt işveren, asıl işverenin iş yerindeki mal veya hizmet üretimine dair yardımcı işlerde veya asıl işin bir kısmında işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçileri sadece bu iş yerinde çalıştıran işverendir.

“Alt işveren bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir.” (Yargıtay 9. HD., 2009/13846 E., 2011/13653 K., 09.05.2011 T.).

ALT İŞVERENLİK SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından alt işverenlik sözleşmesi de tanımlanmalıdır. Alt işverenlik sözleşmesi, asıl işverenin yardımcı işlerinin veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerin alt işverene devredilmesi için yapılan sözleşmedir. Alt işverenlik sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır.

ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ UNSURLARI

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından birtakım unsurlar bulunmalıdır. Bunlar asıl işveren ve alt işverenin iki ayrı işveren olması, alt işverene verilen işin belirli bir nitelikte olması, alt işverenin işçilerinin asıl işverene ait iş yerinde çalıştırılmaları ve alt işverenin işçilerinin sadece asıl işverenin işinde çalıştırılmalarıdır.

“Asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için; alt işveren, işçilerini asıl işverene ait işyerinde, asıl işverenden aldığı iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde çalıştırıyor olmalı ve asıl işverenin işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde ya da asıl işin bir bölümünde çalıştırmalıdır. Bu anlamda verilen iş süreklilik arz etmeli, anahtar teslimi verilmiş olmamalıdır.” (Yargıtay 9. HD., 2008/17318 E., 2008/20937 K., 21.07.2008 T.).

ASIL İŞVEREN VE ALT İŞVERENİN İKİ AYRI İŞVEREN OLMASI

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından her iki taraf da işveren olmalıdır. Bununla birlikte, asıl işveren ve alt işverenin iki ayrı işveren olması yeterli değildir. Aralarındaki ilişki de işçi çalıştırılmasına ihtiyaç duyulan bir ticari ilişki olmalıdır. Aksi durumda, asıl işveren alt işveren ilişkisi oluşmaz. Alt işveren, asıl işvereninin işlerini kendi nam ve hesabına ve kendi işçileriyle yerine getirmelidir.

“Bir iş yerinin araç kiralama şirketinden araç kiralaması ya da bir yakıt istasyonu ile anlaşarak şirket araçlarının yakıt ihtiyacını anlaştığı istasyondan sağlaması durumları, iki ayrı işveren arasındaki ticari ilişkiye örnek olarak verilebilir.” (Ekmekçi, Ö./Yiğit, E.: Bireysel İş Hukuku Dersleri, İstanbul 2020, s.116.

ALT İŞVERENE VERİLEN İŞİN BELİRLİ BİR NİTELİKTE OLMASI

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından işin niteliği de önemlidir. Bu bakımdan ilk olarak, alt işverenin asıl işverene ait mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işleri yapması gerekir. İkinci olarak ise alt işverenin, işin gereğiyle teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde asıl işin bir bölümünde faaliyet göstermesi gerekir. Dolayısıyla, asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulabilmesi için yapılan işin iki durumdan birisi kapsamında bulunması gerekir.

ALT İŞVERENE VERİLEN İŞİN MAL VEYA HİZMET ÜRETİMİNE İLİŞKİN YARDIMCI İŞ OLMASI

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından alt işverenin yaptığı iş, mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı iş olabilir. Bu bakımdan alt işverenin gördüğü iş anahtar teslimi verilmiş olmamalı ve süreklilik arz etmelidir.

“Asıl işverenin işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde ya da asıl işin bir bölümünde çalıştırmalıdır. Bu anlamda verilen iş süreklilik arz etmeli, anahtar teslimi verilmiş olmamalıdır.” (Yargıtay 22. HD., 2015/8400 E., 2016/9022 K., 22.03.2016 T.).

ALT İŞVERENİN İŞİN GEREĞİ İLE TEKNOLOJİK NEDENLERLE UZMANLIK GEREKTİREN ASIL İŞİN BİR BÖLÜMÜNDE FAALİYET GÖSTERMESİ

Asıl işveren alt işveren ilişkisi için iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmelidir. Aksi halde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulamaz. Bunun yanında, asıl işin tamamı da alt işverene verilemez.

“Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümünün teknolojik uzmanlık gerektirmesi zorunludur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır.” (Yargıtay 9. HD., 2016/11697 E., 2016/14192 K., 14.06.2016 T.).

ALT İŞVERENİN İŞÇİLERİNİN ASIL İŞVERENE AİT İŞ YERİNDE ÇALIŞTIRILMASI

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısında alt işverenin işçilerinin asıl işverene ait işyerinde çalışmaları gerekir. Alt işverenin işi kendi iş yeri sınırlarında gördürmesi halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmaz. Üretimden dağıtıma kadar iş organizasyonu içinde yer alan iş yeri ve araçlar ise iş yeri içinde oldukları için dağıtım işi araçla iş yeri dışında gerçekleşse de araç iş yerine bağlı olduğu için işin iş yerinde yapıldığı kabul edilir.

“…Dolayısıyla üretimden dağıtım aşamalarına kadar iş organizasyonu içinde yer alan iş yeri ve araçlar iş yeri içindedir. Bu sebeple dağıtım işi araçla iş yeri dışında gerçekleşse de araç iş yerine bağlı olduğundan işin iş yerinde yapıldığı kabul edilmelidir.” (Yargıtay 9. HD., 2011/5359 E., 2011/33287 K., 26.09.2011 T.).

ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDE MUVAZAA

Muvazaalı anlaşma, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında başka bir sonuç meydana getirmesini arzu ettikleri görünüşte anlaşmalardır. Muvazaada üçüncü kişileri aldatma kastı vardır ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa, asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam edilmeleri şeklinde oluşur. Asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa, işçilerin haklarının kısıtlanması veya daha önce o iş yerinde çalıştırılan kişiler ile alt işveren ilişkisi kurmak gibi çeşitli amaçlarla yapılmaktadır. Bu gibi durumlarda alt işverenin işçileri asıl işverenin işçileri kabul edilirler.

“…Davalının dava dışı alt işverene ihale ile verdiği işin asıl işin bir bölümü olduğu, ancak işin, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmadığı, alt işverenin yeterli ekipmana, iş makinelerine sahip olmadığı, bant konveyörleri ve ilgili tahrik üniteleri ile makinelerin davalının mülkiyetinde olduğu, alt işverene verilen işte asıl işveren işçilerinin de çalıştığı, idari şartname ve tip sözleşmesinde görüldüğü üzere alt işveren işçilerinin işe alımında, işten çıkartılmasında, iş sözleşmelerinin feshinde davalı asıl işverenin söz sahibi olduğu, teknik şartnamede işe alınacak işçilere ödenecek ücretlerin asgari ücretin kaç katı olacağının düzenlenmesi gibi alt işverene emir ve direktifler verilerek işçi ücretlerinin tamamen asıl işveren kurum tarafından belirlendiği, işin yönetimi, emir ve talimatları vermede tamamen davalı işveren yetkililerinin söz sahibi olduğu, alt işverenlik sözleşmesinin kuruma işçi teminine vasıta olduğu, bu nedenlerle, davalı EÜAŞ ile dava dışı firma arasındaki alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının işvereninin en başından itibaren davalı EÜAŞ Genel Müdürlüğü olduğunun tespitine, talep konusu alacaklar yönünden de taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.” (Yargıtay HGK., 2017/2134 E., 2018/2001 K., 20.12.2018 T.).

ASIL İŞVERENLE ALT İŞVERENİN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU

Asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından alt işverenin işçileri, işçilik alacaklarını asıl işveren ve alt işverenin her birinden ayrı ayrı ya da her ikisinden beraber talep edebilirler. İşçiler alacaklarını asıl ya da alt işverenden tahsil ettikleri durumlarda ise diğer işverene karşı yeniden bir talepte bulunamazlar.

 “Bir işverenden belirli bir işin bir bölümüne veya eklentilerinde iş alan ve işçilerini münhasıran o işyerinde ve eklentilerinde çalıştıran diğer bir işveren kendi işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak kanundan veya hizmet akdinden doğan yüklemelerden asıl işverenin de birlikte sorumlu bulunduğu kabul edilmiştir.” (Yargıtay 3. HD., 2011/10916 E., 2011/17174 K., 02.11.2011 T.).

“Asıl-alt işveren ilişkisinde alt işveren işçisinin kendi işvereni olan alt işveren hakkında feshin geçersizliği ve işe iade hükmünün kurulması, feshin geçersizliğine bağlı işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden ise birlikte sorumluluğuna karar verilmelidir.” (Yargıtay 9. HD. 2010/18207 E., 2010/16763 K., 07.06.2010 T.).

ASIL İŞVERENİN SÜRE BAKIMINDAN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU

Asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumlu olur, alt işverenin işçilerinin alt işverenlik ilişkisi öncesi ve sonrası alacaklarından ise sorumlu olmaz. Asıl işverenlik ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işveren kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olur. İş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olur. Fesih olgusu asıl işveren ilişkisi sona erdikten sonra gerçekleştiği için asıl işveren ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından ise sorumlu olmaz.

“Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dahil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur. İşçi asıl işveren ilişkisi başlamadan önce de alt işveren işçisi olarak, alt işverenin kendi işinde veya alt işverenin üstlendiği farklı bir asıl işverende çalışmış ve işçinin iş sözleşmesi sonra kurulan asıl alt işveren ilişkisi sırasında veya bitiminde sonlanmış ise, alt işveren tüm süre üzerinden işçilik alacaklardan sorumlu iken, asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumludur. Asıl işveren ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işverenin kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumluluğu devam eder. İşçinin iş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır. Fesih olgusu asıl alt işveren ilişkisi sona erdikten sonra gerçekleştiği için, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren sorumlu tutulamayacaktır.” (Yargıtay 9. HD., 2009/32292 E., 2010/1149 K., 25.01.2010 T.).

ASIL İŞVERENİN ZAMANAŞIMI BAKIMINDAN MÜTESELSİL SORUMLULUĞU

İşçinin asıl işveren ve alt işverenin müteselsil sorumluluğu adına açtığı davada işverenlerin zamanaşımı defini ileri sürmeleri ileri süren açısından farklı sonuçlar doğurur. Zira Yargıtay’ın son kararlarına göre asıl işveren zamanaşımı defini ileri sürdüğünde bundan sadece kendisi yararlanır. Zamanaşımı defini alt işveren ileri sürdüğünde ise bundan asıl işveren de faydalanır.

“Asıl işveren alt işveren arasındaki ilişkide birlikte (müşterek müteselsil) borçluluk kabul görse de, aralarındaki ilişki bir anlamda TBK 155. düzenlenen asıl borçlu / kefil ilişkisine benzemektedir. Alt işveren asıl borçlu, asıl işveren ve kefil ise alacaklıya karşı garanti yükümlülüğü altındadır. Bu itibarla asıl işverenin ileri sürdüğü zamanaşımı definden sadece asıl işveren yararlanır. Alt işverenin ileri sürdüğü zamanaşımı defi asıl işverene sirayet eder. Bu şekilde asıl işverenin sorumluluğu alt işverenin sorumlu olduğu miktarı aşmamış olur.” (Yargıtay 9. HD., İçtihat Farklılıklarının Giderilmesi Amacıyla 20.09.2020 Tarihinde Aldığı Kararlar).

İŞE İADE BAKIMINDAN ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU

Asıl işverenin müteselsil sorumluluğu işe iade bakımından da önem taşır. Bu bakımdan, asıl işveren alt işveren ilişkisinin hukuka uygun veya muvazaalı kurulması açısından farklı sonuçlar doğar.

HUKUKA UYGUN ALT İŞVERENLİK İLİŞKİSİNDE İŞE İADE BAKIMINDAN ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU

Hukuka uygun olan ve muvazaa barındırmayan asıl işveren alt işveren ilişkisi açısından işe iade davası ya sadece alt işverene ya da alt işveren ve asıl işverenin her ikisine birden açılmalıdır. Her iki işverene birden dava açılabilmesi için fesih anında alt işverenlik ilişkisi devam ediyor olmalıdır. Asıl işverenin işe iade sürecinde sorumluluğu, işe iade kararı sonrasında hükmedilebilecek işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin ödenmesine ilişkindir. Bu sorumluluk alt işverenle müteselsildir.

“Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez.” (Yargıtay 9. HD., 2008/1987 E., 2008/23547 K., 15.09.2008 T.).

MUVAZAALI ALT İŞVERENLİK İLİŞKİSİNDE İŞE İADE BAKIMINDAN ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU

Asıl işveren alt işveren ilişkisi muvazaalı ise işe iade davası asıl işverene karşı açılmalıdır. Dava alt işverene yöneltilmiş olsa bile yargılamada muvazaa tespit edildiği takdirde mahkeme davasını asıl işverene yöneltmesi için davacı işçiye süre vermelidir. Davacıya davasını gerçek işverene yöneltme olanağı verilmeden davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi ise hatalı olacaktır.

“Davacı işçi, istasyon görevlisi olarak çalışmış olup, SSK kayıtlarına göre davalı BUGSAŞ‘ın işçisi olarak görülmektedir. Davalı BUGSAŞ ise dava dışı EGO Genel Müdürlüğüne işçi temin eden bir şirkettir. Başka bir anlatımla dava dışı EGO Genel Müdürlüğü asli işlerini davalı BUGSAŞ’ın temin ettiği işçilerle yürütmüştür. Davalı BUGSAŞ ile dava dışı EGO Genel Müdürlüğü arasındaki ilişki 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine aykırı olduğundan davacı başlangıçtan itibaren EGO Genel Müdürlüğünün işçisidir. Sözü edilen kanuna aykırı işlemden dolayı işvereninin kim olduğu konusunda tereddüde düşen davacı işçinin husumette yanıldığı açıktır. Bu durumda davacıya davasını gerçek işvereni olan EGO Genel Müdürlüğüne yöneltmesi için süre verilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece davacıya davasını gerçek işverene yöneltme olanağı verilmeden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması hatalıdır.” (Yargıtay 9. HD., 2007/39421 E., 2008/16347 K., 17.06.2008 T.).

ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN OLUŞMADIĞI HALLER NELERDİR?

İşin tamamını anahtar teslimi veya ihale yolu ile başkasına devreden ve işten elini çeken kişi asıl işveren olarak nitelendirilemez. Anahtar teslimi işte, işverenin asıl faaliyet alanı olan mal ve üretim alanı dışında bir yapım işi söz konusudur. Asıl işverenin faaliyet alanı olmadığı ve devamlılık göstermediği sürece anahtar teslimi sureti ile verilen yapım ve inşaat işleri, mal ve hizmet üretimine ilişkin işler olarak kabul edilemez. Zira bir kişinin faaliyet alanı yapım ve inşaat işi ise bu zaten asıl iş kapsamında değerlendirilir. Asıl iş için ise mal ve hizmet üretim unsuru aranmaz.

“Alt işverenin asıl işverenden aldığı işin, Asıl işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşıması, İşyerindeki üretimle ilgisinin olmaması veya asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmaması, verilen işin asıl iş ya da yardımcı iş niteliğinde olmayıp, başkaca bağımsız bir iş olması gerekir. Burada önemli olan asıl işverene ait “iş” kavramının hangi iş olduğudur. Asıl işverene ait olan ve alt işverenin yapacağı iş, asıl işverenin ürettiği mal ve hizmet süreci içinde veya tamamlayıcı olmalıdır. İşin bir bölümünde işçi çalıştırmayan, işin tamamını anahtar teslimi ve ihale yolu ile başkasına devreden ve işten elini çeken kişi asıl işveren olarak nitelendirilemez. Görüldüğü gibi anahtar teslimi işte, işverenin asıl faaliyet alanı olan mal ve üretim alanı dışında bir yapım işi söz konusudur. Bu anlamda asıl işverenin faaliyet alanı olmadığı ve devamlılık göstermediği sürece anahtar teslimi sureti ile verilen yapım ve inşaat işleri, mal ve hizmet üretimine ilişkin işler olarak kabul edilemez. Zira bir kişinin faaliyet alanı yapım ve inşaat işi ise bu zaten asıl iş kapsamında değerlendirilir. Asıl iş için ise mal ve hizmet üretim unsuru aranmaz.” (Yargıtay 22. HD., 2017/18944 E., 2019/757 K., 14.01.2019 T.).

ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNDE ASIL İŞVERENİN ALT İŞVERENE RÜCU HAKKI

Asıl işveren, müteselsil sorumluluk gereği alt işverenin işçilerine ödemiş olduğu işçilik alacakları için belirli şartlarda alt işverene rücu edebilir. Bu şartlar alt işverenlik sözleşmesinin hukuka uygun ya da muvazaalı kurulmasına göre değişiklik gösterir. Hukuka uygun bir asıl işveren alt işveren ilişkisinde alt işverenlik sözleşmesinin rücuya ilişkin hükümlerine bakılır. Şayet sözleşmede buna ilişkin bir hüküm yoksa TBK md. 167 gereğince işverenler eşit şekilde sorumlu olurlar. Buna ilişkin bir hüküm olması durumunda ise asıl işveren, yaptığı ödemelerin tamamı için alt işverene rücu edebilir. Muvazaalı bir alt işverenlik ilişkisinde ise her ne kadar alt işverenin işçileri asıl işverenin işçileri sayılacak olsa da kişi kendi muvazaasından yararlanamayacağı için alt işveren sorumluluktan kurtulamayacak ve asıl işveren bu bedeli alt işverene rücu edebilir.

“Davalılar arasında muvazaalı ilişki bulunduğundan, davacının başlangıçtan beri asıl işverenin işçisi olarak kabulü doğrudur. Ancak muvazaalı alt işveren ilişkisinde, muvazaalı işlemin tarafı olan alt işverenin de işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilin sorumlu tutulması gerekir. Zira kişi kendi muvazaasına dayanamaz. Ayrıca muvazaalı işlem ile alt işveren de işçinin zararına hareket etmiştir.” (Yargıtay 9. HD., 2015/24940 E., 2015/36619 K., 23.12.2015 T.).

 

Benzer konulara ilişkin yazılarımız.

https://hkavukatlik.com/gebelik-sebebiyle-is-sozlesmesinin-feshi/

https://hkavukatlik.com/is-sozlesmesinde-rekabet-yasagi/

https://hkavukatlik.com/okul-aile-birliginin-isciye-karsi-sorumlulugu/

https://hkavukatlik.com/ara-dinlenme-ucreti-davasi/

https://hkavukatlik.com/ise-iadede-basvuru-usulu/

https://hkavukatlik.com/mobbing-sebebiyle-is-sozlesmesinin-feshi/

https://hkavukatlik.com/ucreti-odenmeyen-iscinin-fesih-hakki/

https://hkavukatlik.com/seref-ve-namusa-dokunacak-soz-ve-davranislar-sebebiyle-is-sozlesmesinin-feshi/

https://hkavukatlik.com/saglik-sebepleri-ile-is-sozlesmesinin-feshi/

https://hkavukatlik.com/ulusal-bayram-ve-genel-tatil-gunleri-ubgt-alacagi/

https://hkavukatlik.com/ihbar-tazminati-davasi/

https://hkavukatlik.com/fazla-calisma-mesai-ucreti-sartlari/

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir