Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı, okullarda çeşitli görevlerde istihdam edilen işçilerin bu çalışmalarından kaynaklı tazminat hakları ve bunlardan kimlerin sorumlu olduğuna dayanır. Nitekim okullarda temizlik, güvenlik, gece bekçiliği veya aşçılık yapmaları için birçok işçi istihdam edilmektedirler. Belirli süreli iş sözleşmesi yapılan bu işçiler genel olarak okulların açık olduğu dönemlerde çalıştırılmaktadır. İşçilerin görev yerleri okul olmasına rağmen ücretleri okul aile birlikleri tarafından karşılanmakta, sigortaları ise farklı kişi veya şirketler tarafından yapılmaktadır. İşçilerin, çalışmaları karşılığında işçilik alacaklarını alamamaları durumunda ise okulda çalışan işçilerin tazminat hakkının bulunup bulunmadığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı dava açılıp açılamayacağı merak edilmektedir. Bu sebeple okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti veya ücret alacağı kapsamında aşağıda ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERLE BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ YAPILMASI
Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı adına açılan davalarda davalı Milli Eğitim Bakanlığı ve okul aile birlikleri, okulda çalışan işçilerin sözleşmelerinin kısmi ve belirli süreli olduğunu ileri sürmektedirler. Buna dayanak olarak ise eğitim-öğretim yılının başlangıcıyla birlikte işe başlandığı, eğitim-öğretim döneminin sona ermesiyle birlikte de işten çıkışın sağlandığı, bu sebeple işçilerin çalışmalarının sürekli olmayıp kısmi ve belirli süreli olduğu gösterilmektedir. Bu gerekçelere dayanılarak okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bulunmadığı savunulmaktadır.
Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından sözleşmelerde belirli süreli iş sözleşmesi yazmasının sonuca etkisi yoktur. Belirli süreli iş sözleşmesi için belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullar aranır. Okullarda çalıştırılan işçiler açısından bu objektif şartlar bulunmadığı gibi temizlik, güvenlik, gece bekçiliği veya aşçılık gibi işler belirsiz sürede yapılacak işlerdendir. Ayrıca esaslı bir neden olmadıkça belirli süreli sözleşmenin zincirleme şekilde yapılması da mümkün değildir. Aksi halde sözleşme baştan itibaren belirsiz süreli olarak kabul edilir. Dolayısıyla esaslı bir neden olmadığı halde zincirleme olarak belirli süreli sözleşmeler yapılsa da bu sözleşmeler belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilir.
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HİZMET SÜRESİ
Okullarda çalıştırılan işçilerin belirsiz süreli hizmet sözleşmeleri ile çalıştıkları kabul edilse de hizmet süreleri yılda 12 ay üzerinden hesaplanmamaktadır. Nitekim hizmet akitlerinin 9 aylık olarak yapıldığı dikkate alındığında bu işçilerin kesintisiz bir şekilde çalışmadıkları değerlendirilmektedir. Dolayısıyla okulda çalışan işçilerin hizmet süresi eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemlerle sınırlı olarak ve bu sürelerin toplanması suretiyle belirlenmekte ve okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı buna göre tespit edilmektedir.
“Davalı işyeri, resmi okul olup hizmet alımları da sürelidir. Davacının hizmet akitleri de 9 ay süreli yapılmıştır. Başka bir deyişle davacının çalışmaları belirsiz süreli hizmet akdi olmakla birlikte, eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemlere ilişkindir. Bu nedenle davacının hizmet süresi kayıtlı sürelere göre belirlenmelidir. Hizmet süresinin yılda 12 ay kesintisiz olarak belirlenmesi hatalıdır.” (YARGITAY 9. HD. 2014/18877 E., 2015/32223 K., 12.11.2015 T.)
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN TAZMİNAT HAKKI KİMDEN TALEP EDİLEBİLİR?
Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından okul aile birliğinin işçiye karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak okul aile birliklerinin tüzel kişilikleri bulunmadığı için yalnızca okul aile birliğine dava açılamaz. Dava işverenlik sıfatı bulunan okul aile birliği ile okulların bağlı bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı’na beraber açılabilir. Davanın iki tarafa birden açılması durumunda okul aile birliği ile Milli Eğitim Bakanlığı müşterek müteselsil sorumlu olurlar. Bunun yanında söz konusu dava yalnızca Milli Eğitim Bakanlığı’na karşı da açılabilir. Milli Eğitim Bakanlığı işçi ile aralarında hizmet sözleşmesinin bulunmadığını, işveren konumunda olmadığı için kendisine dava açılamayacağını ve açılacak davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğini ileri sürse de mahkemeler okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu kabul etmektedirler.
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLER KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından açılan davalarda, işçilerle belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı ve bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanamayacakları ileri sürülmektedir. Buna gerekçe olarak ise işin niteliği gereği kısmi süreli olduğu, okulların tatil edilmesiyle birlikte iş akdinin sona erdiği, yaz döneminde işçilere ihtiyaç kalmadığından uzun süreli sözleşme yapılmadığı, belirsiz süreli iş akdinin yapılmasında herhangi bir menfaatin bulunmadığı, ihtiyaç dönemlerinin eğitim-öğretim yılıyla sınırlı olması dolayısıyla belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasının hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği ve işçinin hiçbir dönem 1 yıl boyunca çalıştırılmadığı ileri sürülmektedir. Bu gerekçelerle işçinin kıdem tazminatı için gerekli olan 1 yıllık kıdem şartını tamamlamadığı ileri sürülse de Yargıtay işçinin kıdem tazminatına hak kazandığını kabul etmektedir.
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLER İHBAR TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından açılan davalarda, Milli Eğitim Bakanlığı asıl işveren konumunda olduğu için işçilik hak ve alacaklarından sorumlu tutulmaktadır. İş sözleşmesi sürekli yenilense de sözleşme belirsiz süreli sözleşme olarak kabul edilmekte ve sözleşme sürelerinin toplamı üzerinden hesaplama yapılmaktadır. İş sözleşmesinin feshinde işveren tarafından haklı bir neden gösterilememesi durumunda ise işçi kıdem tazminatı yanında ihbar tazminatına da hak kazanmaktadır.
“…davalı tarafça iş akdinin feshi konusunda herhangi bir belge sunulmadığı, eğitim dönemi başlangıcında yeniden başlatılmamasının fesih anlamı taşımadığının savunulduğu, böyle bir savunmaya itibar edilmesinin mümkün olmadığı, ayrılış bildirgesinde SGK‘ya 22 kod numarası ile diğer nedenle olarak bildirildiği, işveren feshi olduğu, haklı neden içermediği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, hükümde belirtilen faiz ve başlangıç tarihlerinin de usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı Milli Eğitim Bakanlığı vekilinin istinaf isteminin reddi gerektiği anlaşılmıştır. (İstanbul BAM 29. HD. 2017/1522 E., 2019/45 K., 15.01.2019 T.)
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLER FAZLA MESAİ ÜCRETİNE HAK KAZANIR MI?
Okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından açılan davalarda, iş belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı tutulmadığı için sözleşmenin belirsiz süreli olduğu kabul edilir. Sözleşmenin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği ispatlanamazsa işçi toplam çalışma süresine göre kıdem tazminatına, ihbar öneli tanınmadığından ihbar tazminatına hak kazanabileceği gibi fazla çalışmaları ispatlanırsa fazla mesai ücretine de hak kazanır.
“Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; davalı Okul Aile Birliği’nin tüzel kişiliği bulunmamakta ise de işverenlik sıfatı bulunduğundan T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte dava edilen Okul Aile Birliği’nin, Bakanlık ile birlikte müşterek müteselsil sorumluluğuna karar verilmesinin yerinde olduğu, iş akdinin belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı tutulmadığı, belirli süreli olmasını gerektirecek objektif sebep bulunmadığından ve davacının yaptığı iş ve sözleşmenin yenilenmesi de birlikte değerlendirildiğinde aktin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerektiği, haklı nedenle fesih olgusunun ispatlanamadığı, bu nedenle davacının toplam çalışma süresine göre kıdem tazminatına, ihbar öneli tanınmadığından ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışmanın tanık beyanıyla ispatlandığı,…” (Ankara BAM 8. HD. 2017/864 E., 2017/1534 K., 22.06.2017 T.)
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN İŞ ŞARTLARINDA DEĞİŞİKLİK
Okulda çalıştıran işçilerin iş şartlarında sıklıkla değişiklikler yapılmaktadır. Nitekim, aşçı olarak alınan kişilerin temizlik yapması, güvenlik olarak işe alınan kişilerden bekçi olarak çalışması istenebilmektedir. Yapılan değişikliklerin işçiler tarafından kabul edilmemesi neticesinde ise iş sözleşmeleri feshedilmektedir. Daha sonrasında ise işçinin bu tarihten sonra işe gelmediğine ilişkin devamsızlık tutanakları tutulmakta ve iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiği ileri sürülmektedir. Ancak bu tutanaklara hukuki bir sonuç bağlanmaz. Bu durumda, okulda çalışan işçilerin tazminat hakkı bakımından dava açılması durumunda işçinin iş şartlarında esaslı değişikliği kabul etmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği kabul edilir. Bu durumda mahkeme işçi lehine kıdem, ihbar ve diğer tazminatlara hükmedecektir.
“Tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde, dosyadaki görev değişikliğine dair yazılardan, davacının temizliği yapmadığına dair tutanak ve benzeri sair belgelerden, ayrıca, davacının 25/09/2013 tarihinde maaş farkı ödemesi için okula çağırıldığı, ancak bu ücreti kabul etmeyeceğini söylediğine dair tutanaktan davacının, çağırıldığında okula gelmediğinin söz konusu olmadığı, aslında temizlik görevini kabul etmediği için temizlik görevine gelmediği anlaşılmaktadır. Davacının temizlik görevini yapmak için gelmemesi üzerine davalının, davacının SGK çıkışını yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının İşkur‘a işten çıkarıldığına dair şikayetini 25/09/2013 tarihinde yaptığı, bu şikayette 24/09/2013 tarihinde iş aktinin sona erdiğini belirttiği görüldüğünden, bu tarihten sonraki işe gelmemesine dair devamsızlık tutanaklarının hukuki bir sonucunun olmaması da ayrı bir husustur. Neticeten davacının iş akti davalı tarafından, davacının iş koşullarında esaslı değişikliği kabul etmemesi nedeni ile haklı neden olmaksızın feshedildiğinden davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi yerinde olup, ihbar tazminatı talebinin reddi hatalıdır. Davacının kıdem tazminatı talebine ek olarak ihbar tazminatı talebi de kabul edilmelidir.” (YARGITAY 9. HD. 2015/29705 E., 2019/2983 K., 07.02.2019 T.)
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN TAZMİNAT HAKKI GENEL BİLGİ
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN SÖZLEŞMESİ
Okulda çalışan işçilerin sözleşmesi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ DAVA EHLİYETİ
Okul aile birliği dava ehliyeti hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİNE DAVA AÇILIR MI?
Okul aile birliğine dava açılır mı hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKULDA ÇALIŞAN İŞÇİLERİN DAVA AÇMA SÜRESİ
Okulda çalışan işçilerin dava açma süresi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır
OKUL AİLE BİRLİĞİ DAVA AÇMA ŞARTLARI
Okul aile birliğine dava açma şartları hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ DAVA DİLEKÇESİ
Okul aile birliği dava dilekçesi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA
Okul aile birliği işçi çalıştırma hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ İŞÇİ ÇALIŞTIRABİLİR Mİ?
Okul aile birliği işçi çalıştırabilir mi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ İŞ SÖZLEŞMESİ
Okul aile birliği iş sözleşmesi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ SÖZLEŞME NASIL FESHEDİLİR?
Okul aile birliği sözleşme nasıl feshedilir hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.
OKUL AİLE BİRLİĞİ SÖZLEŞME FESİH BİLDİRİMİ
Okul aile birliği sözleşme fesih bildirimi hususunda yukarıda yer verilen yazıda ayrıntılı değerlendirme yapılmıştır.