A- İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT NEDİR?
İş kazasında manevi tazminat, işçinin iş kazası sonucunda bedensel veya ruhsal zarara uğraması veya ölmesi durumunda kendisinin veya yakınlarının isteyebileceği tazminattır. Bu tazminat ile işçinin veya yakınlarının çekmiş olduğu acı, elem ve ıstırabının kısmen de olsa hafifletilmesi amaçlanır.
B- İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEME
Türk Borçlar Kanunu (TBK) md. 56’da, hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. İlgili düzenlemenin devamında, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınları lehine de iş kazasında manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği ifade edilmiştir.
“Borçlar Kanunu’nun 47.maddesine (TBK md. 56) göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya bedensel zarara uğrayan kişiye ait ve yansıma yoluyla manevi tazminat istenemez ise de bedensel zarar kavramına sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal bütünlüğünde dahil olmasına, bir kişinin bedensel zarara uğraması, durumunda, olayın kendisine özgü ağırlığının ve özelliğinin manevi tazminata hükmedilmesini zorunlu kılan olguları kanıtlaması durumunda, haksız eylem ile zarar arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara uğrama söz konusu olup, yaralanan kişinin yakınlarının da zarar gördüğünün kabulü gerekmektedir.” (YARGITAY 11. HD. 2006/4787 E., 2006/7723 K., 29.06.2006 T.)
C- İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNATIN ŞARTLARI NELERDİR?
İş kazasında manevi tazminat talebi için iş kazasının gerçekleşmesinde işverenin kusurlu olması gerekir. Bunun yanında iş kazasının gerçekleşmesinde işverenin kusuru bulunmasa da bazı özel hallerde de işveren tazminat ödemek zorunda kalabilir. Ayrıca, işçi veya yakınları manevi olarak zarar görmeli ve bu zarar ile iş kazası arasında illiyet bağı bulunmalıdır (İş kazasında illiyet bağı hakkında bkz. https://hkavukatlik.com/is-kazasinda-illiyet-bagi/). Dolayısıyla, iş kazasında manevi tazminatı açısından tarafların olaydaki kusurlarının ağırlığı (kusur oranları), somut olayın özellikleri, tarafların mali durumları, meydana gelen zararın büyüklüğü (ölüm, ağır yaralanma veya yaralanma), olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü ve caydırıcılık gibi unsurlar dikkate alınarak iş kazasında manevi tazminata karar verilir.
“Her ne kadar haksız eylemlerde kusur sorumluluğunun temelini teşkil eden 41. madde hükmü için böyle bir durum meydana gelmez ise de, temyiz kudreti bulunmayan şahısların sorumluluğu (madde 54), istihdam edenin sorumluluğu (madde 55), hayvanlar için sorumluluk (madde 56), eser malikinin sorumluluğu (madde 58), hatta aile başkanının sorumluluğu (Medeni K. madde 320) gibi kusur aranmayan sorumluluk hallerinde, maddi tazminata hükmedebilmek için kusur şart olmadığı gibi, bu durumlarda ölüm veya cismani zarar vuku bulmuşsa ayrıca 47. maddeye müsteniden manevi tazminat istenebilmesi için de yine kusurun mevcudiyeti şart değildir. Bu konuda şu cihete de işaret etmek gerekir ki, mesela ilkokula giden çocuğu bir nakliyat şirketinin kamyonunun ezmesi sebebiyle veya küçük bebeği başkasının köpeğinin ısırması sonucu ölen yahut da türlü meşakkatlerle yetiştirdiği genç evladı yolu kenarındaki binanın çökerek altında kaldığı için aynı akıbete maruz kalan ana ve baba lehine, Borçlar Kanununun 45. maddesinin 2. fıkrasına göre aynı kanunun sırasiyle 55,56 ve 58, maddesi gereğince maddi tazminata hükmedebilmek için kusur şart tutulmadığı halde, manevi tazminatta kusurun aranması, normal hayat münasebetlerine ve itiyatlara da aykırı düşer. İstihdam edenin Borçlar Kanununun 47 inci maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulabilmesi için ne kendisininin, ne de müstahdeminin kusurunun şart olmadığına, hakimin sebebiyet (illiyet) münasebeti bulunmak kaydıyla özel hal ve şartları takdir ederek manevi tazminata hükmedebileceğine, varsa müstahdemin veya istihdam edenin yahut her ikisinin kusurunun ve ölenin veya cismani zarara uğrayanın birlikte sebebiyet verme nispetinin yahut müterafik kusurunun özel hal ve şartlar içinde takdir edilmesi gerektiğine,” (YARGITAY İBBGK. HD. 1966/7 E., 1966/7 K., 22.06.1966 T.)
D- ÖLÜMLÜ İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT İSTEYEBİLECEK KİŞİLER
1- İŞÇİNİN YAKINLARININ İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
TBK md. 56’da hâkimin, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. Böylece, iş kazası sonucunda işçinin yaşamını yitirmesi halinde işçinin yakınları iş kazasında manevi tazminat talep edebilecektir. Dikkat edileceği üzere, manevi tazminat talep edebilecek kişiler sadece işçinin aile bireyleri ile sınırlı tutulmamış, acı ve ıstırap duyan yakınların da iş kazasında manevi tazminat talep edebilecekleri ifade edilmiştir.
“Bir kimsenin ölenin yakını olabilmesi için, ölen ile eylemli aile ve sevgi bağlarının varlığı gereklidir. Burada önemli olan Aile Hukuku çerçevesinde yakınlık değil duygusal yakınlıktır. Böyle olunca da uzak ya da yakın hısımlık bağları yerine ölenle çok yakın ve içtenlik taşıyan duygusal bir bağlılığın varlığı aranmalıdır.” (YARGITAY 4. HD. 1979/9973 E., 1979/2900 K., 05.03.1979 T.)
2- İŞÇİNİN ANNE VE BABASININ İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
İşçinin ana ve babası da iş kazası neticesinde çocuklarının ölmesi durumunda duyacakları acı, elem ve kederin hafifletilmesi amacıyla iş kazasında manevi tazminat talep edebilecektir.
3- İŞÇİNİN EŞİNİN İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
Evlilik, ölen kişi ile eşi arasındaki duygusal bağın varlığı hususunda karine kabul edileceğinden ölen işçinin eşi de iş kazasında manevi tazminat talep edebilecektir.
“…(M)anevi tazminat yönünden de davacı eş ve çocukların her biri lehine sigortalıyı kaybetmeleri nedeniyle duydukları elem ve ızdırapla orantılı makul bir miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde yetersiz miktarlarda manevi tazminatlara hükmedilmesi hatalı olmuştur.” (YARGITAY 10. HD. 2021/7942 E., 2021/11085 K., 28.09.2021 T.)
4- İŞÇİNİN ÇOCUKLARININ İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
İş kazası sonucunda ölen işçinin çocukları da manevi tazminat talep edebilirler. Ölüm tarihinde işçinin çocuğu çok küçük yaşta olsa hatta sadece ana rahmine düşmüş olsa da iş kazasında manevi tazminat talep edilebilecektir.
“Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesinin maddi ve manevi tazminata ilişkin kesinleşen ilamıyla davalının % 20 oranındaki kusurunun kesinleştiği ve kaza tarihi itibariyle anne karnında olan davacılardan kardeş Hakan B.’ın TMK’nun 28. maddesi uyarınca hak ehliyetinin mevcut bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacıların her biri için ayrı ayrı 2.000 TL manevi tazminatların olay tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.” (YARGITAY 11. HD. 2010/12224 E., 2010/3776 K., 05.04.2010 T.)
İşçinin doğmamış çocuğu, olayın gerçekleştiği sırada henüz doğmamış ya da tazminat talebinin ileri sürüldüğü tarih itibarıyla küçük yaşta olsa da iş kazasında manevi tazminata hükmedilecektir. Zira, Türk Medeni Kanunu (TMK) md. 28 gereğince, çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde etmektedir. Dolayısıyla, manevi tazminat yalnız çekilen acılara değil, çekilecek acılara karşılık da takdir olunacağı için babasının ölümü sırasında doğmamış çocuk için de iş kazasında manevi tazminat talep edilebilecektir.
“Yine; olay anında cenin olup, sağ olarak doğduğu anlaşılan Fehmican Kodal yönünden “babanın ölümü anında henüz doğmamış olması nedeniyle manevi yönden yıpranmayacağı” gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedilmiştir. Oysa, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 28. maddesindeki “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.” hükmünden hak ehliyetinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren kazanıldığı anlaşılmaktadır. Fehmican’ın sağ olarak doğduğu, hak ehliyetine sahip bir birey olarak babasını hiç görememekten dolayı manevi acı ve üzüntü duymamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu düşünülerek bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile bu davacı yönünden manevi tazminat isteminin reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.” (YARGITAY 4. HD. 2012/15996 E., 2013/14674 K., 23.09.2013 T.)
5- İŞÇİNİN KARDEŞLERİNİN İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
İş kazası neticesinde ölen işçinin kardeşlerinin de acı ve üzüntü duyacakları bir gerçektir. Dolayısıyla işçinin kardeşlerinin de iş kazasında manevi tazminat talep etmeleri mümkündür.
“Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı baba Şükrü için 15.000,00 TL, davacı anne Güllü için 15.000,00TL, davacı kardeş Fernaz için 9.000,00 TL, davacı kardeş için Yaşar için 7.000,00 TL, davacı Hacer için 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar O.. N.. ve …. Tekstil Tur.İnş.Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer hususlar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurmaya yer olmadığına, karar verilmiş…” (YARGITAY 17. HD. 2015/3363 E., 2015/10507 K., 12.10.2015 T.)
6- İMAM NİKAHLI EŞİN İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
İşçi ile aralarında resmi nikah bağı olmadan işçiyle birlikte yaşayan imam nikahlı eşi ve bu birliktelikten doğan çocuklar da iş kazasında manevi tazminat talep edebileceklerdir.
“Davacılar vekili, dava dışı M.A.’nın sürücüsü ve davalı şirketin işleteni olduğu kamyonet ile dava dışı F. Ö.’in sürücüsü ve işleteni olduğu motorsikletin çarpışması sonucunda meydana gelen kazada, motorsiklette yolcu olarak bulunan davacının imam nikahlı eşi D.Ö.’in vefat ettiğini, kazada davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, yolcu olan desteğin kusuru olmadığını, küçük G.’ın kazadan kısa bir süre sonra 20.06.2010 tarihinde doğduğunu ve babasız dünyaya geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla…ıslah edilmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı imam nikahlı eş Hülya için 80.000,00 TL, davacı küçük G. için 45.200,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı imam nikahlı eş H.için 15.000,00 TL ve küçük çocuk G. için 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.” (YARGITAY 17. HD. 2014/4811 E., 2015/12693 K., 25.11.2015 T.)
E- YARALAMALI İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT İSTEYEBİLECEK KİŞİLER
1- İŞÇİNİN İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
İş kazası işçinin bedensel zararına yol açmışsa işçi iş kazasında manevi tazminat talep edebilir.
2- İŞÇİNİN YAKINLARININ İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT HAKKI
İş kazası sonucunda işçinin ağır bedensel zararı meydana gelmişse iş kazası geçiren işçinin yakınları da iş kazasında manevi tazminat talep edebilirler. Dolayısıyla, iş kazası nedeniyle kural olarak sadece işçi manevi tazminat talep edebilirken kazanın boyutu, maluliyet durumu, yakınların yaşamış olduğu üzüntü göz önünde bulundurulduğunda işçinin yakınları da iş kazasında manevi tazminat talep edebileceklerdir.
“Bu açıklamalar ışığında, kazazede R.’nin %81 maluliyet oranına ve bakıma muhtaç durumda bulunmasına karşın, eş ve çocuklarına uygun miktarda manevi tazminata hükmetmek gerekirken bundan zuhul olunması da ayrıca bozma nedenidir.” (YARGITAY 21. HD. 2003/4754 E., 2003/5612 K., 12.06.2003 T.)
F- İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT MİKTARI NASIL TESPİT EDİLİR?
İş kazası neticesinde acı, keder ve ıstırap duyan işçi veya yakınları lehine hükmedilebilecek iş kazasında manevi tazminat miktarı hususunda nesnel ölçütler bulunmamaktadır. Bu sebeple manevi tazminat miktarını belirleme yetkisi hâkime yüklenmiştir. Hâkim tarafından, talep edilen tatmin duygusuna ulaşacak ölçüde manevi tazminata hükmedilmelidir. Dolayısıyla takdir hakkı kullanılırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı ve olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutulmalıdır. Bunun neticesinde, zarar görenin yaşamış olduğu elem ve ıstırabı dindirecek ve zarar görende manevi bir tatmin duygusu yaratacak tutarda iş kazasında manevi tazminata karar verilmelidir.
“(T)azminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.” (Yargıtay 21. H.D. 2015/20412 E, 2016/847 K, 01.02.2016 T.)
G- İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT AÇISINDAN CAYDIRICILIK
Asıl olan insan yaşamı olduğundan ve insan bedeninin zarar görmesi veya insanın yaşamını yitirmesi durumunda oluşan derin ıstırap hiçbir şekilde telafi edilemeyeceğinden tazminatın belirlenmesinde caydırıcılık unsuru önem taşır. Burada amaçlanan bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek yanında zarar veren yanı da daha fazla dikkat ve özen göstermesi için caydırıcı bir yaptırıma tabi tutmaktır. Dolayısıyla hâkim, tarafların ekonomik durumunu, kusurlarını, paranın alım gücünü ve caydırıcılık unsurunu değerlendirerek uygun bir iş kazasında manevi tazminata hükmetmelidir.
“Manevi tazminat davalarında, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplardan çıkılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir. (HGK 23.6.2004, 13/291-370). Manisa ili … ilçesinde bulunan Eynez yeraltı maden ocağında 13/05/2014 tarihinde meydana gelen yargılamaya konu iş kazasının 301 kişinin ölümüne ve 486 kişinin yaralanmasına yol açtığı, son yüz yılın en büyük iş kazalarından birisi olan bu iş kazasının yalnızca iş kazasına uğrayanlarda veya kazalıların yakınlarında değil toplumun tamamında derin bir üzüntü meydana getirdiği, bu kapsamda … maden kazası gibi toplumu derinden etkileyen facialarda hüküm altına alınan manevi tazminat tutarları değerlendirilirken manevi tazminatın caydırıcılık unsurunun öne çıkması gerektiği kabul edilmelidir.” (YARGITAY 21. HD. 2019/99 E., 2019/6729 K., 11.11.2019 T.)
H- HAFİF İŞ KAZASINDA MANEVİ TAZMİNAT
Beden gücü kaybına uğramamış, kazayı hafif atlatmış ya da yalnızca ruhsal sarsıntıya uğramış işçi maddi tazminat isteyemese de iş kazasında manevi tazminat isteyebilecektir. Dolayısıyla hafif iş kazalarında, kaza sonucu oluşan rahatsızlık nedeniyle üzüntü ve elem duyulacağı, ruh bütünlüğü ihlal edileceği ve sinir bozukluğu oluşacağı için iş kazasında manevi tazminata hükmedilmelidir.
“Dava, iş kazası sonucu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının meslekte kazanma gücünü yitirmemiş olmasından bahisle maddi tazminat talebinin reddi doğru ise de, manevi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Maluliyet oranı % 0 olsa dahi, davacının iş kazası neticesi oluşan rahatsızlık nedeniyle üzüntü ve elem duyacağı, vucut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu, ruh bütünlüğünün ihlali, sinir bozukluğunun oluşması kaçınılmaz olup, manevi tazminatın düzenlendiği B.K’nun 47.maddesinde belirtilen cismani zarar koşulunun somut olayda oluştuğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, maluliyetin olmadığından bahisle mahkemece manevi tazminata hükmedilmemesi yersizdir.” (YARGITAY 21. HD. 2006/4815 E., 2006/7231 K., 03.07.2006 T.)
İ- SONUÇ
İşveren tarafından işin yürütülmesi sırasında iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması zaruridir. İlgili mevzuat kapsamında, işverenin tüm önlemleri alarak işçiler açısından uygun bir çalışma ortamı oluşturması istenmiştir. Ancak alınması gerekli önlemlerde aksamalar olması veya gerekli önlemler alınmasına rağmen kazanın gerçekleşmesi durumunda oluşacak zararın karşılanması ve acı, elem ve kederin hafifletilmesi gerekir. Bunun için mahkeme, iş güvenliği önlemlerinin en yüksek düzeyde alınmasını temin edecek şekilde caydırıcı ve iş kazası geçiren işçi ve yakınlarının yaşamış olduğu acı, elem ve kederi dindirecek ölçüde iş kazasında manevi tazminata hükmetmelidir. Bunun için ise gerçekleşen kaza tüm boyutlarıyla değerlendirilerek açıklığa kavuşturulmalıdır.
J- GENEL BİLGİ
1- İŞ KAZASI AVUKATI ANKARA
İş kazası avukatı Ankara, uygulamada görülen iş kazası davalarının önemli bir kısmının görüldüğü Ankara’da söz konusu davaları takip eder.
2- İŞ KAZASINA BAKAN AVUKATLAR
İş kazasına bakan avukatlar, iş kazaları konusunda uzman avukatlar olarak bilinirler.
3- İŞ KAZASI AVUKATLARI
İş kazası avukatları, geniş kapsamlı uygulama alanı olan iş kazası uyuşmazlıklarına ilişkin danışmanlık yapar ve yargılama sürecini takip ederler.
4- İŞ KAZASI HUKUK
İş kazası hukuk, iş kazasına ilişkin hukuki düzenlemeleri ifade etmek adına uygulamada kullanılan bir ifadedir.
5- İŞ KAZASI SİGORTA AVUKATI
İş kazası sigorta avukatı, iş kazalarının Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilgisini ve trafik kazası sırasında meydana gelmesi durumunda sigorta ile ilişkisini kurar.
6- İŞ KAZASI AVUKAT NUMARASI
İş kazası avukat numarası, Türkiye Barolar Birliği sitesinde ilgili avukatın ismi ile yapılacak sorgulama neticesinde tespit edilebilir.
7- İŞ KAZASI TAZMİNAT AVUKAT
İş kazası tazminat avukat, iş kazası neticesinde maddi ve manevi tazminat hususlarını takip eder.
8- ERZURUM İŞ KAZASI AVUKATI
Erzurum iş kazası avukatı, uygulamada görülen iş kazası davalarının önemli bir kısmının görüldüğü Erzurum’da söz konusu davaları takip eder.
9- ÇANKIRI İŞ KAZASI AVUKATI
Çankırı iş kazası avukatı, uygulamada görülen iş kazası davalarının önemli bir kısmının görüldüğü Çankırı’da söz konusu davaları takip eder.